HAK'TAN GELEN ŞERBETİ


Hak'tan gelen şerbeti içtik elhamdülillah,
Şu kudret denizini geçtik elhamdülillah.

Şu karşıki dağları, meşeleri, bağları,
Sağlık safalık ile aştık elhamdülillah.

Kuru idik yaş olduk, ayak idik baş olduk,
Kanatlandık kuş olduk uçtuk elhamdülillah.

Vardığımız illere, şu safa gönüllere,
Baba Tapduk manasın saçtık elhamdülillah.

Beri gel barışalım, yad isen bilişelim,
Atımız eğerlendi eştik elhamdülillah.

İndik Rum'u kışladık, çok hayır şer işledik,
Uş bahar geldi geri göçtük elhamdülillah.

Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk,
Aktık denize dolduk, taştık elhamdülillah.

Taptuk'un tapusunda, kul olduk kapısında,
Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Hak'dan gelen şerbeti içdük el-hamdüli'llâh
Şol kudret denizini geçdük el-hamdüli'llâh

Şol karşugı tagları mîşeleri bâgları
Saglık safâlık ile aşduk el-hamdüli'llâh

Kurıyıduk yaş olduk ayagıduk baş olduk
Kanatlanduk kuş olduk uçduk el-hamdüli'llâh

Vardugumuz illere şol safâ gönüllere
Baba Tapduk ma‘nîsin saçduk el-hamdüli'llâh

Beri gel barışalum yadısan bilişelüm
Atumuz eyerlendi eşdük el-hamdüli'llâh

İndük Rûm'ı kışladuk çok hayr u şer işledük
Uş bahâr geldi girü göçdük el-hamdüli'llâh

Dirildük bınar olduk irkildük ırmag olduk
Akduk denize tolduk taşduk el-hamdüli'llâh

Tapdug'un tapusında kul olduk kapusında
Yûnus miskîn çigidük bişdük el-hamdüli'llâh

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

11 yorum:

İhsan Güvercin dedi ki...

Merhaba;
Bu eseri besteledim ve seslendirdim. Her okuduğumda tarifi zor güzel bir duygu sarar yüreğimi. Bu şiirinde Yunus, yaratılışı ve var oluşu çok güzel dile getirmiş.
Yunus IŞIĞI bu olsa gerek.
İhsan Güvercin

Adsız dedi ki...

Helal olsun

Unknown dedi ki...

Hocam harika seslendirmiş ve şahane beste yapmışsınız elinize yüreğinize sağlık ancak ; yunus emre'nin türbesinin olduğu 13 yerden birinde, ünye'de şehir meydanında bir tabelaya yazılmış haline denk gelmişliğim var;

indik rum'a kışladık
çok hayır şer işledik
oney oldu son durak
göçtük elhamdülillah

oney: ünye'nin rumcadaki söylenişi.

durak kelimesinin yunus emre'nin zamanında kullanılan bir kelime olduğu konusunda şüphelerim yok değil
yunus gibi bilgeler bir sözü birden çok anlamıyla kullanabilirler. bir şiiri de birden fazla anlama taşıyabilirler.
bunu türkler'in - hacı bektaş ı veli hazretleri'nin -"elini, belini, dilini koru" düsturunun iki farklı manası ile de destekleyebiliriz. burada "haram yemekten, uçkur sevdasından, kem sözden sakın" çıkarımı yapılabilirken kelime manaları ile "vatanını, sınırını, lisanını koru" çıkarımı da yapılabiliyor.

yunus emre hazretleri bu şiirde tasavvuf diliyle bir anlatım yapıyor fakat çeşitli semboller-kapalı anlatımlar ile anadolu'nun türkler ile dolup taşmasını anlatıyor sanki bir yandan da.

tasavvufî anlatımı açıklamak bana düşmez, hoş bu da bana düşmez ama dilim döndüğünce bir şeyler yazayım dedim.

"haktan gelen şerbeti içtik elhamdülillah" derken belki de kuta bir gönderme yapıyor.

"şol kudret denizini geçtik elhamdülillah, şol karşıki dağları meşeleri bağları" derken belki de hazar denizi'ni, anadolu'ya varan kara parçasını kastediyor.

"sağlık safalık ile aştık elhamdülillah" derken belki de mağlup olmadan ilerleyişi anlatıyor.

"kuru idik yaş olduk kanatlandık kuş olduk" ile nüfusun çoğalması, kısa sürede anadolu'yu baştan başa yürümek kastediliyor olabilir. unutmayalım ki 1071 malazgirt-1085 antakya-1092 iznik ila ahir..bu kısa sürede böylesine hızlı ilerleme tarihte pek sık rastlayacağımız bir şey değil. bir de "kuş olduk" derken "dona girmek" mevzuunu da görmezden gelemeyiz. horasan erenleri'nde önemli bir olaydır bu. detay için....
bazı versiyonlarda ve burada "ayak idik baş olduk" deniliyor. bu mısra da türkmenler'in diğer kavimleri hakimiyet altına alması kastediliyor olabilir.

"birbirimize eş olduk uçtuk elhamdülillah" derken yine yunus'un "sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san" sözleri aklımıza gelebilir. eş demek aynı demek. burada türkler'in diğer etnik gruplara kendilerine baktıkları gözle baktıkları mı anlatılıyor ki acaba ? ya da farklı boylardan gelen türkler'in eş olup beraberce mi kuş oldukları söyleniyor ?

"vardığımız illere şol safa gönüllere, halka tapduk manası saçtık elhamdülillah" yunus gönüller yapmaya giderken bir milletin gönlünü de götürüyordu yanında.

"beri gel barışalım yad isen bilişelim" ile "düşmanlık kılıç kına girince biter" , "gelin tanış olalım işi kolay kılalım" diyordur belki.

"atımız eğerlendi estik elhamdülillah" derken türkler'in en değerli varlıklarından biri geçiyor bu mısrada; "at". at türkler'de çok önemli bir yere sahiptir. tabi atın eğerlenmesi bir yere gidileceği anlamına geliyor, eğerli atla esmek de yine yukarıda paylaştığım kısa sürede uzun yol almak, fethetmek manasına gelebilir.

Unknown dedi ki...

"indik rum'da kışladık çok hayır şer işledik" anadolu'nun artık yurt olduğunu, sahipliğinin alındığını, iyisiyle kötüsüyle işler yapıldığını; "uş bahar geldi geçti göçtük elhamdülillah" ile kışlaktan yaylağa geçilerek konar göçerliğin devam ettiğini işaret ediliyor olabilir.

"dirildik pınar olduk irkildik ırmak olduk, artık denize dolduk taştık elhamdülillah" ile nüfusun gün be gün artması, fetihler yapıldıkça yeni türkmenler'in de asya'dan bu tarafa göç etmesi sembolize ediliyor sanki. diri demek yalnızca biyolojik olarak canlı olan demek değildir; dik, hazır ve nazır demektir. irkilmek de birikmektir.

"taptuk'un tapusuna kul olduk kapusuna, yunus miskin çiğ idik piştik elhamdulillah" derken türkmen kocası yunus acaba türkler'in erenlerin öğütleri ile bir millet haline geldiğini söylüyor olabilir mi ?

zırva tevil götürmez diye bir laf vardır. burada olsa olsa ancak benim tevillerim zırva olur. yunus'un sözleri mübarektir elhamdülillah.
orada yunus'un anlattığı allah yolunda onun sözlerini bir rüzgar edasınca estirip her yana dağıttık 'tır... yani EŞTİK ,değil ESDİK dir...

Unknown dedi ki...

naciz-ane fkrim budur... her daim elhamdulillah....

Unknown dedi ki...

elhamdülillah

Recep dedi ki...

Allah dostu Yunus, sizin gibiler bestelesin, biz imamlar da mevlitlerde okusun diye söyledi sanki bunları. Aşık olmayan ne bu sözünü anlar nede başka sözlerini.

Unknown dedi ki...

Siz imamlar Arapça okumaya devam ederek Yunus gibi Öz Türkçe deyişlerin değerini hiç anlamaz.
Söyleyecek sözü olan.Hoca beyim.

Unknown dedi ki...

Yunus Emre Hz.lerini bize sevdiren hiç şüphesiz Allahımıza olan yakınlığındandır. Sadece Türklüğü olsaydı, nice Türkler geldi geçti, isimleriyle göçtüler. Ama Yunus Emreler unutulmadı. Bizim değerimiz İslamdan gelir. İslamdan gelen Dil de bizimdir, gönüllerde bizimdir. Türkçe olsun, olmasın, Türk olsun, olmasın. Kültür zenginliğimizde bundan geliyordu Osmanlıda. 70 millete kucağını açtı. Irkını değil, "insan" kimliğini önemsedi. En zengin ve en güçlü dünya medeniyetine sahip koca bir imparatorluk oldu...

İlyas Dalar dedi ki...

Güzel insan yunus emre bu eseri kendi manevi yolculuğuna ithafen söylemiştir , manevi yolculuğunu anlatan erenler evrensel bir dille konuşur yani kuran Diliyle , bu sebeple her zaman , mekân ve olayla açılımlar sağlayabilir.
Kuran da aynı şekilde evrensel bir dil ile yazılmıştır ve hem geçmişi hem geleceği hemde bugünü ele alacak düzeyde aktarım sağlar , çünkü ortaya koyduğu haller varoluşun en yüce makamına olan yolculuğu ve bu yolculuk içindeki beşeri , ademi ve kamil insanı ifade eder.

Forteman dedi ki...

Elhamdülillah Şiiri - Yunus Emre şiirleri

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı