SENSİZ YOLA GİRER İSEM
Sensiz yola girer isem, çarem yok adım atmaya,
Gövdemde kuvvetim sensin, başım götürüp gitmeye.
Gönlüm, canım, usum, bilim senin ile karar eder,
Pervaz vururlar dembedem uçarak dosta gitmeye.
Kendiliğinden geçeni doğan eder maşuk onu,
Ördek ve kekliğe salar sürü ederek tutmaya.
Aşık mı diyem ben ona, Tanrı'ın uçmağını seve,
Uçmak dahi tuzak imiş, mümin canları tutmaya.
Gani Cebbar aşk erine, bin Hamza'ca kuvvet verir,
Dağları yerinden ırar, yol eyler dosta gitmeye.
Yüz bin Ferhat külüng almış, kazar dağlar bünyadını,
Kayalar kesip yol eyler abıhayat akıtmaya.
Abıhayatın çeşmesi aşıkların visalidir,
Kadehi dolu yürütür susamışları yakmaya.
Aşık kişi miskin olur, yol içinde teslim olur,
Her ne derse boyun bura, çare yok gönül yıkmaya.
Yedi veyil Tamu'sunu kül eyler aşıklar ahı,
Kasdeder sekiz uçmağı, nur edip nura katmaya.
Bildik gelenler geçtiler, gördük konanlar göçtüler,
Aşk şarabın içen canlar, uymaz göçmeye, konmaya.
Tutulmadı Yunus canı, geçti Tamu'dan Uçmak'tan,
Yola düşüp dosta gider, yine aslın ulaşmaya.
Yunus Emre
(Şiirin aslı)
Sensüz yola girürisem çârem yok adım atmaga
Gevdemde kuvvetüm sensin başum götürüp gitmege
Gönlüm canum ‘aklum bilüm senün ile karâr ider
Pervâz ururlar dem-be-dem uçuban dosta gitmege
Kendüliginden geçeni togan ider ma'şûk anı
Ördek ü keklige salar sürü idüben tutmaga
Âşık mı diyem ben ana Tanrı'nun uçmagın seve
Uçmak dahı tuzagımış mü'min cânların tutmaga
Ganî Cebbâr ‘ışk erine bin Hamza'ca kuvvet virür
Tagları yirinden ırar yol eyler dosta gitmege
Yüz bin Ferhâd külüng almış kazar taglar bünyâdını
Kayalar kesüp yol eyler Âb-ı Hayât akıtmaga
Âb-ı Hayât'un çeşmesi ‘âşıklarun visâlidür
Kadehi tolu yüridür susamışları yakmaga
Âşık kişi miskîn olur yol içinde teslîm olur
Kim n'iderse boyun bura çâre yok gönül yıkmaga
Yidi veyil Tamu'sını kül eyler ‘âşıklar âhı
Kasd ider sekiz uçmagı nûr ide nûra katmaga
Bildük gelenler geçdiler gördük konanlar göçdiler
Işk şarâbın içen cânlar uymaz göçmege konmaga
Tutulmadı Yûnus cânı geçdi Tamu'dan Uçmak'dan
Yola düşüp dosta gider gine aslın ulaşmaga
Yunus Emre
Derleme ve yorum: Zeki Çağlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
MÜZİK
Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
POPÜLER YAYINLAR
-
Severim ben seni candan içeri, Yolum ötmez bu erkandan içeri. Nere varır isem gönlüm dolusun, Seni nerde koyam bundan içeri. Beni sorman b...
-
Hor bakma sen toprağa, Toprakta neler yatar? Kani bunca evliya, Yüz bin Peygamber yatar. Cennette buğday yiyen, Gaflet gömleğin giyen, ...
-
İsmi Sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül. Ötme bülbül, ötme bülbül, Derdi der...
-
İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk, Değmelere verilmez, hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safa, Hamza'yı attı Kaf'a, Aş...
-
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise, Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise. Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar, Dış yüzüne...
-
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır? Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir, Çün okudun...
-
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun, Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun. Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi, Hasta...
-
Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın? Göçtü kervan kaldık dağlar başında. Çağrışır tellallar inanmaz mısın? Göçtü kervan, kaldık dağlar başınd...
-
İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer. Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter, Nice yumşak s...
-
Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü. Hak nasip eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed canım arzular seni. Bir mübarek sefe...
1 yorum:
eski şiirlerin kalitesi şimdilerde yok
Yorum Gönder