DOST YÜZÜNE BAKMAYA
Dost yüzüne bakmaya çok safa nazar gerek,
Dost ile bilişmeye can gözü bidar gerek.
Kibirden nazdan geçen, tertipleri terkeden,
Varlığından vazgeçen yüz bin ol kadar gerek.
Varlıktır hicap katı, kim yıka bu hicabı?
Dost yüzünden nikabı götürmeye er gerek.
Hicap oldun sen sana, ne bakarsın dört yana?
Kaykımaz öne sona kime ki didar gerek.
Gel şimdi hicabın yık, hırs evinden taşra çık,
Hak bağışlaya tevfik, kasd ile hüner gerek.
Aşığa izzet ve ar, vallah bedi bu haber,
Aşık isen cansız gel, ne ser ne destar gerek.
Sen seni elden bırak, dost yüzüne sensiz bak,
Mansur'layın Enel HAK dahi sebükbar gerek.
Kim dost ile bilişe, elbette derde düşe,
Aşık canı hemişe sermest ve humar gerek.
Sen seni aradan al, cisim suret cansız kal,
Onda bulasın visal, ayrık ne pazar gerek.
Dost ile bilişen can, odur kendine kıyan,
Varlık askerin sıyan, dahi çabuk er gerek.
Terk eyle kıylükali, dosta ver sen mecali.
Yokluktadır visali, kamudan güzer gerek.
Bu göz gördüğü değil, akıl erdiği değil,
Dil vasf verdiği değil, lisansız basar gerek.
İşit işit çok işit, dost katına sensiz git,
Dosta gidene önden, kendisiz sefer gerek.
Az bakmayasın çoğa, çün dost içinden doğa,
Varlıgını say yoğa, bunca ne haber gerek.
Unut unut kamusun, söyle sen sözün hasın,
Dilersen dost göresin, bundan gayrı ser gerek.
Dünya ve ahiretten, nice türlü nimetten,
Dost yüzünü görmeğe kamudan geçer gerek.
Dünya ahret ahvali, zen ve ferzend vebali,
Dilersen dost visali, varlıkdan hazer gerek.
Boncuk degil sır sözü, gel gidelim ko sözü,
Dostu görmez baş gözü, ayrıksı basar gerek.
Yunus şimdi yavı var, bulmayasın il ve şar,
Kim Hak desin kim batıl, derviş burcu bar gerek.
Yunus Emre
(Şiirin aslı)
Dost yüzine bakmaga key safâ nazar gerek
Dostıla bilişmege cân gözi bîdâr gerek
‘İzz ü nâzdan geçüben tertîbler terk idüben
Varlıklar dükedüben yüz bin ol kadar gerek
Varlıkdur hicâb katı kim yıka bu hicâbı
Dost yüzinden nikâbı götürmege er gerek
Sen hicâb oldun sana ne bakarsın dört yana
Kaykımaz öne sona kime ki dîdâr gerek
Gel imdi hicâbun yık hırs evinden taşra çık
Hak bagışlaya tevfîk kasdıla hüner gerek
‘Âşıka ‘izzet ü ‘âr va'llâh bedi' bu haber
‘Âşıkısan cânsuz gel ne ser ü destâr gerek
Sen seni elden bırak dost yüzine sensüz bak
Mansûr'layın Ene'l-Hak dahı sebûk-bâr gerek
Kim dostıla bilişe lâ-cerem derde düşe
‘Âşık cânı hemîşe ser-mest ü humâr gerek
Sen seni aradan al cism ü sûret cânsuz kal
Anda bulasın visâl ayruk ne bâzâr gerek
Dostıla bilişen cân oldur kendüye kıyan
Varlık leşkerin sıyan dahı çâpük-ter gerek
Terk eyle kıyl u kâli dosta virgil mecâli
Yoklıkdadur visâli kamudan güzer gerek
Bu göz gördügi degül bu ‘akl irdügi degül
Dil vasf virdügi degül bî-lisân basar gerek
İşit işit key işit dost katına sensüz git
Dosta gidene öndin kendüsüz sefer gerek
Az bakmagıl sen çoga çün dost içünden doga
Varlıgun saygıl yoga bunca ne haber gerek
Unıt unıt kamusın söylegil sözün hâsın
Dilersen dost göresin bundan gayrı ser gerek
Dünyâ vü âhiretden niçe dürlü ni‘metden
Dost yüzini görmege kamudan geçer gerek
Dünyâ âhret ahvâli zen ü ferzend vebâli
Dilersen dost visâli varlıkdan hazer gerek
Boncuk degül sır sözi gel gidelüm ko sözi
Dostı görmez baş gözi ayruksı basar gerek
Yûnus imdi yavı var bulmayasun il ü şâr
Kim Hak disün kim bâtıl dervîş burc u bâr gerek
Yunus Emre
Derleme ve yorum: Zeki Çağlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
MÜZİK
Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
POPÜLER YAYINLAR
-
Severim ben seni candan içeri, Yolum ötmez bu erkandan içeri. Nere varır isem gönlüm dolusun, Seni nerde koyam bundan içeri. Beni sorman b...
-
Hor bakma sen toprağa, Toprakta neler yatar? Kani bunca evliya, Yüz bin Peygamber yatar. Cennette buğday yiyen, Gaflet gömleğin giyen, ...
-
İsmi Sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül. Ötme bülbül, ötme bülbül, Derdi der...
-
İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk, Değmelere verilmez, hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safa, Hamza'yı attı Kaf'a, Aş...
-
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır? Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir, Çün okudun...
-
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise, Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise. Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar, Dış yüzüne...
-
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun, Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun. Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi, Hasta...
-
Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın? Göçtü kervan kaldık dağlar başında. Çağrışır tellallar inanmaz mısın? Göçtü kervan, kaldık dağlar başınd...
-
İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer. Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter, Nice yumşak s...
-
Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü. Hak nasip eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed canım arzular seni. Bir mübarek sefe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder