BİZ ULUDAN İŞİTTİK
Biz uludan işittik evvel er yaratıldı,
Padişahın birliğin evvel kadim er bildi.
Bunca yıl bunca zaman biz işittik bigüman,
Çalap kendi sunundan ere Tanrılık kıldı.
Söylerler bir kuş idi, hikmeti öküş idi,
İki cihan arifi o kuşdan ibret aldı.
O kuşun her bir yönü yüz bin yüz yirmi dörttür,
Evvel o kuş uçarken rahmet gölüne daldı.
Kuş gölden geri döndü budak üzere kondu,
Silkindi her bir yönden bir damla su döküldü.
O suyun her birisin bir can yaratdı güzin,
O canın her birisi burda peygamber oldu.
Evvelki bünyad oldu, altı kez dünya doldu,
Yedincisi bu idi, bu Adem yaratıldı.
Adem topraktan idi, Azazil oddan idi,
İşittik Azazil'i Adem'e baktı güldü.
Secde geldi Adem'e, dedi inin kademe,
Cümle firişte indi, Azazil dura kaldı.
Dedi ben oddan olam, yüz bin yıl taat kılam,
Tapu buyuracağın taatın arza kıldı.
O halkın varlığından, padişah birliğinden,
Şu bir söz sebebinden sürüldü lanet oldu.
Her kim kendini gördü, üstadı İblis oldu,
Kişi ne buldu ise, miskinlik ile buldu.
Eksikliğim Hak bilir, aşkı bana o verir,
Kılgıl Yûnus'a timar, aşk beni benden aldı
Yunus Emre
(Şiirin aslı)
Biz uludan işitdük evvel er yaratıldı
Pâdişâhun birligin evvel kadîm er bildi
Bunca yıl bunca zamân biz işitdük bî-gümân
Çalap kendü sun‘ından ere Tanrılık kıldı
Eydürler bir kuşıdı hikmeti öküşidi
İki cihân ‘ârifi ol kuşdan ‘ibret aldı
Ol kuşun her bir yöni yüz bin yüz yigirmi dörd
Evvel ol kuş uçuban rahmet göline taldı
Çün gölden girü döndi budak üzere kondı
Silkindi her bir yönden bir tamla su döküldi
Ol suyun her birisin bir cân yaratdı güzin
Ol cânun her birisi bunda peygamber oldı
Evvelki bünyâd oldı altı kez dünyâ toldı
Yidincisi buyıdı bu Âdem yaratıldı
Âdem toprakdanıdı ‘Azâzîl oddanıdı
İşitdük ‘Azâzîl'i Âdem'e bakdı güldi
Secde geldi Âdem'e eydür inün kademe
Cümle firişte indi ‘Azâzîl dura kaldı
Eydür ben oddan olam yüz bin yıl tâ‘at kılam
Tapu buyuracagın tâ‘atın ‘arza kıldı
Ol halkun varlıgından pâdişâh birliginden
Şol bir söz sebebinden sürildi la‘net oldı
Her kim kendüyi gördi üstâdı İblîs oldı
Kişi ne buldıyısa miskînligile buldı
Eksikligüm Hak bilür ‘ışkı bana ol virür
Kılgıl Yûnus'a tîmâr ‘ışk beni benden aldı
Yunus Emre
Derleme ve yorum: Zeki Çağlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
MÜZİK
Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
POPÜLER YAYINLAR
-
Severim ben seni candan içeri, Yolum ötmez bu erkandan içeri. Nere varır isem gönlüm dolusun, Seni nerde koyam bundan içeri. Beni sorman b...
-
Hor bakma sen toprağa, Toprakta neler yatar? Kani bunca evliya, Yüz bin Peygamber yatar. Cennette buğday yiyen, Gaflet gömleğin giyen, ...
-
İsmi Sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül. Ötme bülbül, ötme bülbül, Derdi der...
-
İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk, Değmelere verilmez, hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safa, Hamza'yı attı Kaf'a, Aş...
-
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır? Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir, Çün okudun...
-
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise, Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise. Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar, Dış yüzüne...
-
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun, Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun. Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi, Hasta...
-
Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın? Göçtü kervan kaldık dağlar başında. Çağrışır tellallar inanmaz mısın? Göçtü kervan, kaldık dağlar başınd...
-
İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer. Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter, Nice yumşak s...
-
Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü. Hak nasip eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed canım arzular seni. Bir mübarek sefe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder