BENİM CANIM UYANIKTIR
Benim canım uyanıktır, dost yüzüne bakan benim,
Hem denize karışmağa, ırmak olup akan benim.
Irmak gibi ben çağlarım, gah gülerim, gah ağlarım,
Nefsin ciğerin doğrarım, kibri kini yıkan benim.
Kırdım bu nefsin çerisin, bir ettim burc ve barusun,
Pak eyledim içerisin, mülketini yuyan benim.
Ben hazrete tuttum yüzüm, o aşk eri açtı gözüm,
Gösterdi bana kendözüm, Ayet-i küll denen benim.
Şah didarın gördüm ayan, hiç gümansız belli beyan,
Kafir ola inanmayan, o didara bakan benim.
Benim durur bu cümle iş, hikmet ile bu yaz ve kış,
Ben bilirim yad ve biliş, ırılmasız duran benim.
Bu cümle canda oynayan, damarlarımda kaynayan,
Kûlli dillerde söyleyen, kulli dili diyen benim.
Nemrud odun İbrahim'e, ben bağ ve bostan eyledim,
Küfür yüzünden doğuran, yine odu yakan benim.
O Hallacı Mansur ile, söyler idim Enel Hakk'ı,
Benim yine o boynuna, dar urganı takan benim.
O Hak habibi Mustafa, Miraca edecek sefer,
O dem canım hak eyledim, o sırrını duyan benim.
Şimdi adım Yunus olur, o demde İsmail idi,
O dost için Arafat'a, kurban olup çıkan benim.
Bu çark benim hükmümdedir, her yanda ben oturmuşum,
Mülk benimdir, hükmederim, yıkan benim, yapan benim.
Sad benim, Said benim, Yunus dahi benimledir,
İlmi ledündür üstadım, o esrarı duyan benim.
Yunus Emre
(Şiirin aslı)
Benüm cânum uyanukdur dost yüzine bakan benem
Hem denize karışmaga ırmak olup akan benem
Irmak gibi ben çaglaram gâh gülerem gâh aglaram
Nefsüm cigerin taglaram kibr ü kîni yıkan benem
Kırdum bu nefsün çerisin bir itdüm burc u bârûsın
Pâk eyledüm içerüsin mülketini yuyan benem
Ben Hazret'e tutdum yüzüm ol ‘ışk eri açdı gözüm
Gösterdi bana kendözüm âyet-i küll dinen benem
Şâh dîdârın gördüm ‘ıyân gümânsuzın bellü beyân
Kâfir ola inanmayan ol dîdâra bakan benem
Benüm durur bu cümle iş hikmetile bu yaz u kış
Ben bilürem yad u biliş ırılmasuz duran benem
Bu cümle cânda oynayan tamarlarında kaynayan
Küllî lisânda söyleyen küllî dili diyen benem
Nemrûd odın İbrâhîm'e ben bâg u bostân eyledüm
Küfür yüzinden toguban gine odı yakan benem
Ol Hallâc-ı Mansûr'ıla söyleridüm Ene'l-Hakk'ı
Hem yine anun boynına dâr urganun dakan benem
Ol Hak Habîb'i Mustafâ Mi'râc'a idicek sefer
Ol dem cânum fikr eyledüm ol sırrını duyan benem
Şimdi adum Yûnus durur ol demde İsmâ'îl idi
Ol dost içün ‘Arafât'a kurbân olup çıkan benem
Bu çarh benüm hükmümdedür her kanda ben oturmışam
Mülk benümdür hükm iderüm yapan benem yıkan benem
Sa'd benem sa'îd benem Yûnus dahı benümledür
‘İlm-i ledündür üstâdum ol esrârı tuyan benem
Yunus Emre
Derleme ve yorum: Zeki Çağlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
MÜZİK
Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
POPÜLER YAYINLAR
-
Severim ben seni candan içeri, Yolum ötmez bu erkandan içeri. Nere varır isem gönlüm dolusun, Seni nerde koyam bundan içeri. Beni sorman b...
-
Hor bakma sen toprağa, Toprakta neler yatar? Kani bunca evliya, Yüz bin Peygamber yatar. Cennette buğday yiyen, Gaflet gömleğin giyen, ...
-
İsmi Sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül. Ötme bülbül, ötme bülbül, Derdi der...
-
İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk, Değmelere verilmez, hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safa, Hamza'yı attı Kaf'a, Aş...
-
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır? Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir, Çün okudun...
-
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise, Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise. Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar, Dış yüzüne...
-
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun, Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun. Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi, Hasta...
-
Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın? Göçtü kervan kaldık dağlar başında. Çağrışır tellallar inanmaz mısın? Göçtü kervan, kaldık dağlar başınd...
-
İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer. Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter, Nice yumşak s...
-
Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü. Hak nasip eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed canım arzular seni. Bir mübarek sefe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder