MUHAMMED'E BİR GECE ÇALAP'TAN İNDİ BURAK
Muhammed'e bir gece Çalap'dan indi Burak,
Cebrail dedi; Hocam, Mirac'a çağırdı Hak.
Aç kendine cennetin, firdevs ve didar senin,
Seni okur Sübhan'ın, ne yatarsın, hadi kalk.
Durdu Mirac kasdına yürüdü abdestine,
Secde kıldı dostuna demedi yakın ırak.
Gitti Cibril Hazret'i getirdi Burak atı,
Nurdan idi hilati, gözü gevher yüzü ak.
Kadem bir taşa bastı, taş koptu bile vardı,
Kalk ya mübarek dedi, şöyle kaldı muallak.
Taş dedi gelesini, bir kadem basasını,
Resul dedi; gelirim buyurur ise o Hak.
Göklere haber oldu, yer gök şadilik doldu,
Dediler Ahmet geldi, bezendi sekiz Uçmak.
Gör Muhammed n'eyledi, gökleri seyreyledi,
Ümmetini toyladı, Arş'a henüz varacak.
Çün geçti felekleri, ün geldi ki; gel beri,
Kaldırdım perdeleri, heman cemalime bak.
Didarım sana ayan, gösterem belli beyan,
İn Burak'tan ol yayan, Arş'ıma bas bir ayak.
Ferişteler geldiler, Burak'tan indirdiler,
Nalini döndürdüler, o dem yürüdü yayak.
Üveys yerinden durdu, Arş'ta nalin döndürdü,
Muhammed onu gördü, visale döndü firak.
Çün dost dosta kavuştu, yüz bin kelam danıştı,
Ümmetiy'çin çalıştı, odur Resulu mutlak.
Mirac'tan döndü yine, geri geldi evine,
Geldi gördü henüz ki, döşeciği ısıcak.
Nice bin yıllık yola, bir demde vara gele,
Yunus der ki: Kim ola, Muhammed'dir o mutlak.
Ümmete ümmet diyen, ümmet kaydını yiyen,
Eğer ümmeti isen, de İslam dînine hak.
Yunus Emre
(Şiirin aslı)
Muhammed'e bir gice Çalap'dan indi Burâk
Cebrâîl eydür hâcem Mi'râc'a kıgurdı Hak
Aç kendüne cinânun behişt ü dîdâr senün
Seni okur Sübhân'un ne yatursın kıl yarak
Turdı Mi'râc kasdına yüridi âbdestine
Secde kıldı dostına dimedi yakın ırak
Gitdi Cibrîl Hazret'i getürdi Burak atı
Nûrdanıdı hil'ati gözi gevher yüzi ak
Kadem bir taşa basdı taş kopdı bile vardı
Kak yâ mübârek didi şöyle kaldı mu‘allak
Taş eydür gelesini bir kadem basasını
Resûl eydür gelürem buyururısa ol Hak
Göklere haber oldı yir-gök şâdılık toldı
Eydürler Ahmed geldi bezendi sekiz Uçmak
Gör Muhammed n'eyledi gökleri seyreyledi
Ümmetini toyladı ‘Arş'a henüz varıcak
Çün geçdi felekleri ün geldi kim gel beri
Kaldurdum perdeleri hemân cemâlüme bak
Dîdârum sana ‘ıyân gösterem bellü-beyân
İn Burâk'dan ol yayan ‘Arş'uma bas bir ayak
Ferişteler geldiler Burâk'dan indürdiler
Na'lini döndürdiler ol dem yüridi yayak
Üveys yirinden turdı ‘Arş'da na'lin döndürdi
Muhammed anı gördi visâle döndi firâk
Çün dost dosta kavuşdı yüz bin kelâm danışdı
Ümmetiyçün çalışdı oldur Resûl-ı Mutlak
Mi'râc'dan döndi yine girü geldi evine
Geldi gördi henüz kim döşecigi ısıcak
Niçe bin yıllık yola bir demde vara gele
Yûnus eydür kim ola Muhammed'dür o mutlak
Ümmete ümmet diyen ümmet kaydını yiyen
Eger ümmeti isen di İslâm dînine hak
Yunus Emre
Derleme ve yorum: Zeki Çağlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
MÜZİK
Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.
POPÜLER YAYINLAR
-
Severim ben seni candan içeri, Yolum ötmez bu erkandan içeri. Nere varır isem gönlüm dolusun, Seni nerde koyam bundan içeri. Beni sorman b...
-
Hor bakma sen toprağa, Toprakta neler yatar? Kani bunca evliya, Yüz bin Peygamber yatar. Cennette buğday yiyen, Gaflet gömleğin giyen, ...
-
İsmi Sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül. Ötme bülbül, ötme bülbül, Derdi der...
-
İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk, Değmelere verilmez, hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safa, Hamza'yı attı Kaf'a, Aş...
-
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır? Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir, Çün okudun...
-
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise, Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise. Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar, Dış yüzüne...
-
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun, Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun. Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi, Hasta...
-
Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın? Göçtü kervan kaldık dağlar başında. Çağrışır tellallar inanmaz mısın? Göçtü kervan, kaldık dağlar başınd...
-
İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer. Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter, Nice yumşak s...
-
Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü. Hak nasip eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed canım arzular seni. Bir mübarek sefe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder