EY SÖZLERİN ASLIN BİLEN


Ey sözlerin aslın bilen, gel de bu söz nerden gelir,
Söz aslını anlamayan, sanır bu söz benden gelir.

Söz var kılar gönülü şad, söz var kılar bilişi yad.
Eğer horluk, eğer izzet, her kişiye sözden gelir.

Söz karadan aktan değil, yazıp okumaktan değil,
Bu yürüyen halktan değil, halik avazından gelir.

Ne elif okudum, ne cim, ne varlıktandır kelecim,
Bilmeye yüz bin müneccim, talihim yıldızdan gelir.

Şule bize aydan değil, aşk eri bu soydan değil,
Rızkımız bu evden değil, deryayı ummandan gelir.

Evvel gönül levhinde Hak, yazmıştı çünkü bir varak,
Bu şimdi okunan sebak, ezeli azaldan gelir.

Evvel hitap kılar cana, canı ondan gelir tene,
Biz aletiz bahane ayrık ne elimizden gelir.

Aklımız o levhe bakar, gizli marazlarım açar,
Söz gelir gönlüme akar, söz dile ansızın gelir.

Biz bir bahane arada, ayrık de elden ne gele,
Çünkü Hak emreder cana, bu keleci ondan gelir.

Yunus bu dert ile ah et, kahr evinde n'eyler rahat,
Bu derde derman kefaret, bir ah ile suzdan gelir.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy sözlerün aslın bilen gel di bu söz kandan gelür
Söz aslını anlamayan sanur bu söz benden gelür

Söz var kılur gönüli şâd söz var kılur bilişi yad
Eger horluk eger ‘izzet her kişiye sözden gelür

Söz karadan akdan degül yazup okımakdan degül
Bu yüriyen halkdan degül Hâlik âvâzından gelür

Ne elif okıdum ne cim ne varlıkdandur kelecim
Bilmeye yüz bin müneccim tâli‘üm ne ılduzdan gelür

Şu'le bize aydan degül ‘ışk eri bu soydan degül
Rızkumuz bu evden degül deryâ-yı ‘ummândan gelür

Evvel gönül levhinde Hak yazmışıdı çün bir varak
Bu şimdi okınan sebak ezel-i âzâldan gelür

Evvel hitâb kılur câna cânı andan gelür tene
Biz âletüz bahâne ayruk ne elümüzden gelür

‘Aklumuz ol levhe bakar gizli marazlarum açar
Söz gelür gönlüme akar söz dile ansuzın gelür

Biz bir bahâne arada ayruk di elden ne gele
Hak çün emir eyler câna bu keleci andan gelür

Yûnus bu derd ile âh it kahr evinde neyler râhat
Bu derde dermân keferet bir âh ile sûzdan gelür

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BİR KİŞİDEN SORSAN HABER


Bir kişiden sorsan haber, ki manadan haberi var,
O kişiye ver gönlünü, canında aşk eseri var.

Şunun ki dışı hoş olur, bil onun içi boş olur,
Gece gündüz baykuş olur, sanma bütün duvarı var.

Bir devlengiç yuva yapar, yürür elden yavru kapar,
Uçan doğan yönden sapar, zira elde murdarı var.

Yoktur doğanla birliği, ya Hakk’a layık dirliği,
Şu kişiden um erliği, onun safa nazarı var.

Suret ile çoktur adem, değmesinde yoktur kadem,
Evvel ahir o piş kadem, Muhammed din serveri var.

Erenler yoludur meşe, meşe kolaydır kolmaşa,
Meşe olan yerde paşa, harami çok anteri var.

Şeyh ve danişment ve velî, cümlesi birdir er yolu,
Yunus'tur dervişler kulu, Taptuk gibi serveri var.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bir kişiden sorgıl haber kim ma‘nîden haberi var
Bir kişiye virgil gönül cânında ‘ışk eseri var

Şunun ki taşı hoş durur bilün kim içi boş durur
Dün-gün öter baykuş durur sanman bütün dîvârı var

Bir devlengeç yuva yapar yürür ilden yavru kapar
Togan ileyinden sapar zir'elinde murdârı var

Yokdur toganla birligi ya Hakk'a lâyık dirligi
Bir kişiden um erligi anun safâ-nazarı var

Sûretile çokdur âdem degmesinde yokdur kadem
Evvel-âhir ol pîş kadem bir Muhammed serveri var

İven yolı durur mîşe mîşe kolaydur kolmaşa
Mîşe olan yirde paşa hârâmî çok anterî var

Şeyh ü dânişmend ü velî cümlesi birdür er yolı
Yûnus'dur dervîşler kulı Tapduk gibi serveri var

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

NE BAKARSIN TAŞ KAPIDA


Ne bakarsın taş kapıda, gir içeri neler gezer,
Tamah oturmuş daima, saf baglanmış fitne düzer.

Gel şimdi gel kanaata, gafil olma tez bin ata,
Olmaya ki ecel yete, fasit ola satı pazar.

Sen nerde isen teslim ol, kamulardan aşağı dur,
Uşan olma bu sözümden gör müfsidi nice kızar.

Ona durur buhl ve haset, key mübariz durur gayet,
Kökünü kaz yabana at, fariğ otur ey gamgüzar.

Ko gel bu yokluk babını, öğren dostluk edebini,
Sözümden sor iste beni, bana gelen kalden bezer.

Kibir menidir subaşı, delim kişidir yoldaşı,
Sen olma ki onun eşi, buna uyan yoldan azar.

Riya çökük yerde durur, key sakın oda buyurur,
İhlas gelip cümlesin yur, Yunus yolu yavlak sezer.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Ne bakarsın taş kapuda gir içerü neler gezer
Tama' oturmış dâimâ saf baglanmış fitne düzer

Gel imdi gel kanâ‘ata gâfil olma tîz bin ata
Olmaya kim ecel yite fâsid ola satu-bâzâr

Sen kandasan teslîm ile kamulardan aşaga dur
Uşan olma bu sözümden gör müfsidi nice kızar

Ana durur buhl u hased key mübâriz durur gâyet
Kökini kaz yabana at fârig otur iy gam-güzâr

Kogıl bu yoklık bâbını ögren dostluk edebini
Eydürsin sor iste beni bana gelen kâlden bezer

Kibr ü menidür subaşı delim kişidür yoldaşı
Sen olmagıl anun eşi buna uyan yoldan azar

Riyâ çökük yirde durur key sakın oda buyurur
İhlâs gelüp cümlesin yur Yûnus yolı yavlak sezer

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY BANA İYİ DİYEN BENİM KAMUDAN KEMTER


Ey bana iyi diyen, benim kamudan kemter,
Şöyle suçlarım yolda, suçlular benden server.

Benim gibi suçlu kul, gel iste bir daha bul,
Dilim ilim ve usul, gönlüm de dünya sever.

Görüntüm iyi adda, gönlüm fesat taatta,
Bulunmaya Bağdad’da, bencileyin bir ayyar.

Dışım biliş, içim yad, dilim hoş, gönlüm mürted,
Kötü işe iyi ad, böyle fitne nerde var.

Dışım göyner, içim ham, dirliğim budur müdam.
Yol varmadım bir kadem, Arş'tan veririm haber.

Hırkam suçuma perde, endişem fesat yerde,
Gönlüm ayrık pazarda, dilimde sözüm esrar.

Kime ki öğüt verdim, o Hakk’a erdi gördüm.
Bana benim öğüdüm, hiç eylemedi eser.

Takındım şeyhlik adın, kodum maşuk taatın.
Verdim nefsin muradın, kanı Hak ile pazar.

Yayıldı Yunus adı, suçtur cümle taatı,
Çalab’ım inayeti, suçun geçire meğer.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy bana eyü diyen benem kamudan kemter
Şöyle mücrimem yolda mücrimler benden server

Benüm gibi mücrim kul gel iste bir dahı bul
Dilümde ‘ilm ü usûl gönlüm de dünyâ sever

Zâhirüm eyü adda gönlüm fâsid tâ‘atda
Bulunmaya Bagdâd'da bencileyin bir ‘ayyâr

Taşum biliş içüm yâd dilüm hoş gönlüm murtad
Yavuz işe eyü ad böyle fitne kanda var

Taşum göyner içüm ham dirligüm budur müdâm
Yol varmadum bir kadem ‘Arş'dan virürem haber

Hırkam suçuma perde endîşem fâsid yirde
Gönlüm ayruk bâzârda dilümde sözüm esrâr

Kime kim ögüt virdüm ol Hakk'a irdi gördüm
Bana benüm ögüdüm hîç eylemedi eser

Dakındum şeyhlik adın kodum ma'şûk tâ‘atın
Virdüm nefsün murâdın kanı Hakk'ıla bâzâr

Yayıldı Yûnus adı suçdur cümle tâ‘atı
Çalab'um ‘inâyeti suçın geçüre meger

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BANLADI O MÜEZZİN DURDU KAMET EYLEDİ


Banladı o müezzin, durdu kamet eyledi,
Hazret'e tuttu yüzün, hem de niyet eyledi.

Duyunca ehli iman, hürmet ile dinledi,
Sonra namaza durup, Rabbe kulluk eyledi.

Hazrete bağlı elim, Fatiha okur dilim,
Hak için büküp belim hoş rükuat eyledi.

Şu benim hacetgahım, Tur dağı oldu meğer,
Musa gibi bu gönlüm, hoş münacat eyledi.

Bir suret gördü gözüm, secdeye vardı yüzüm,
Yıkıldı tertiplerim, zühdümü mat eyledi.

Ne dua kılam ne selam, ne zikr ne tespih kılam,
Beş vakit namazımı aşkın garet eyledi.

Gör Yunus'u n'eyledi, hoş haberler söyledi,
Aşık idi maşuka alışveriş eyledi.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Banladı ol mü'ezzin turdı kâmet eyledi
Hazret'e tutdı yüzin döndi niyyet eyledi

Tuyunca ehl-i îman, hurmet ile dinledi.
Sonra namaza turıp, Rabbe kulluk eyledi.

Hazret'e baglu elüm Fâtiha okur dilüm
Belini büküp Hakk'a hoş rükû‘ât eyledi

Şu benüm hâcet-gâhum Tûr tagı oldı meger
Mûsî'leyin bu gönlüm hoş münâcât eyledi

Bir sûret gördi gözüm secdeye vardı yüzüm
Yıkıldı tertîblerüm zühdümi mât eyledi

Ne du‘â kılam ne selâm ne zikr ü tesbîh kılam
Bu biş vakt namâzumı ‘ışkun gâret eyledi

Gör Yûnus'ı n'eyledi hoş haberler söyledi
‘Âşıkıdı ma'şûka dâd u sited eyledi

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

KOGIL BU DÜNYA BEZEĞİN


Kogıl bu dünya bezeğin, bu dünya yeldirir hayal,
Ne vefa kılarsa bize, çünkü pusudadır zeval.

İnanma fani ömre ki, baki değildir sevgisi,
Görür iken sultanları koyup giderler mülk ve mal.

Kes gider izzet başını, terk eyle sen fuzulluğu,
Kesmez isen başın onun, aşk ile dirliğin muhal.

Bunca uzun endişeler yoldaşımız idi bizim,
Dost fikretinden artığı bilin ki külli kılükal.

Al gel kendi elin ile, geri kendi hesabını,
Yoksa serhenkler elinde katı yaramaz olur hal.

Zevk ve riya dedikleri boynunu vurmayınca ben,
Şah-ı Kerim'e sıdk ile nerde bulacağım visal.

Öldür nefsin dileğini, ilet teneşir üstüne,
Yoksa gensiz öleceğiz, sana ferman olur gassal.

Her kim sana sorar ise itikadın nedir Hakk’a,
Öp sen onun ayağını, budur ona cevap sual.

Yunus sana farizadır işbu Sırat-ı müstakim,
İleyinde haşre neşre, hakkel yakin gerek visal.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Kogıl bu dünyâ bezegin bu dünyâ yil durur hayâl
Ne vefâ kılısar bize çün pusuda durur zevâl

İnanma fânî ‘ömre kim bâkî degüldür sevgüsi
Görür iken sultânları koyup giderler mülk ü mâl

Kes gider ‘izzet başını terk eyle sen fuzûllıgı
Kesmezisen başın anun ‘ışkıla dirligün muhâl

Bunca uzun endîşeler yoldaşımuzıdı bizüm
Dost fikretinden artugı bilün ki küllî kıyl u kâl

Algıl kendü elünile girü kendü hisâbunı
Yohsa serhengler elinde katı yaramaz olur hâl

Zevk u riyâ didükleri boynını urmayınca ben
Şâh-ı Kerîm'e sıdkıla kanda bulısaram visâl

Öldür nefsün dilegini ilet teneşir üstine
Yohsa gensüz ölicegez sana fermân olur gassâl

Her kim sana sorarısa i'tikâdun nedür Hakk'a
Öpgil anun ayagını budur ana cevâb su'âl

Yûnus sana farîzadur işbu Sırât-ı müstakîm
İleyünde haşre-neşre Hakke'l-yakîn gerek visâl

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

GER ULUYA VARDIN İSE


Ger uluya vardın ise, sûret nakşı nendir senin?
Manaya yol buldun ise, işbu dünya nendir senin?

Gör geç yolundan kamusun, terk et bu dünya davasın,
Bırak bu alem sevisin, bu aşıklık nendir senin?

Sen dünyanın terkin vursan, gelip aşk oduna girsen,
İlerki menzile ersen, geri kalmak nendir senin?

Bu vücudun sermayesi ateş, su, toprak ve yeldir,
Her biri aslına gider gafil olmak nendir senin?

Gece gündüz kaygı yersin, n'ideyim yoksulum dersin,
Hak cömerttir rızkın verir, kaygı yemek nendir senin?

Puthane ve şaraphane mescit oldu gerçek cana,
Bir pulun varmaz ziyana, yalancılık nendir senin?

Çünkü ahrete kavisin, ko bu yalancı davasın,
Bu mal ve hazne sevisin aşık isen nendir senin?

Yer iken yedir biçare, eksilirse Tanrı vere,
Bir gün tenin yere gire, geri kalan nendir senin?

Benim diyerek derersin, hakikat dava edersin,
Padişah suçuna kalmaz, gümrah olmak nendir senin?

Yunus o aşk badyasından sen inen esrik olmuşsun,
Bi hod iken erdin Hakk’a, ayık olman nendir senin?

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Ger uluya irdünise sûret nakşı nendür senün
Mâ‘nîye yol buldunısa iş bu dünyâ nendür senün

Görgeç yolundan kamusın terk it bu dünyâ da‘vîsin
Kogıl bu ‘âlem sevisin aşıklıcak nendür senün

Sen dünyânun terkin urgıl gelüp ‘ışk evine girgil
İlerki menzile irgil girü kalmak nendür senün

Bu vücûdun ser-mâyesi od u su toprag u yildür
Her biri aslına gider gâfil olmak nendür senün

Dün ü gün kaygular yirsin n'ideyin yohsulın dirsin
Ol cömerddür rızkun virür kaygu yimek nendür senün

Büt-hâne vü şarâb-hâne mescid oldı gerçek câna
Bir pûlun varmaz ziyâna yalancılık nendür senün

Çün âhirete kavîsin ko bu yalancı da‘vîsin
Bu mâl u hazne sevisin ‘âşıkısan nendür senün

Yigil yidürgil bî-çâre eksilürse Tanrı'n vire
Bir gün tenün yire gire girü kalan nendür senün

Benüm diyüben dirersin hakîkat da‘vî idersin
Pâdişâh suçuna kalmaz güm-râh olmak nendür senün

Yûnus ol ‘ışk badyasından sen iñen esrük olmışsın
Bî-hod iken irdün Hakk'a ayuk olmak nendür senün

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

DOSTTAN HABER GELDİ YİNE


Dosttan haber geldi yine, dostlar hazırlansın demiş,
Bir araya gelsin şeyhler, er eteğin tutsun demiş.

Ben severim şu kulumu, yoksul ola sabreyleye,
Benden ona yol eyledim, miracıma ersin demiş.

Kahır ile kazananlar, güle güle yedirenler,
Açtım onlara perdemi, didarıma baksın demiş.

Her bir kişi dosta vara, armağanın dosta vere,
Orda bizi anmayanlar, burda da utansın demiş.

Ne bir acını doyuran, ne bir yoksulu giydiren,
Ne de bir gönüle giren, bana nice etsin demiş.

Fani dünyadan geçeriz, baki mülküne göçeriz,
Armağan gerektir dosta, yüklü yükün tutsun demiş.

Söyleyin Yunus'a dursun, yüzünü toprağa sürsün,
Öğüdün kendine versin, okuduğun tutsun demiş.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Dosttan haber geldi gene dostlar yarağ etsin demiş
Dirgensinler meşâyihe er eteğin tutsun demiş

Ben severim şol kulumu yoksul ola sabreyleye
Benden ona yol eyledim mi’râcıma ersin demiş

Şol kahr ile kazananlar güle güle yedirenler
Götürdüm perdelerini didârıma baksın demiş

Ne bir acını doyuran, ne bir yoksulu giydiren,
Ne bir gönüle giren ya bana nice etsin demiş.

Her bir kişi dosta vara armağanın dosta vere
Anda bizi anmayanlar bunda da utansın demiş

Fâni dünyadan geçeriz bâki mülküne göçeriz
Armağan gerektir dosta yüklü yükün tutsun demiş

Eyidin Yunus’a dursun yüzünü toprağa sürsün
Öğüdün kendiye versin okuduğun tutsun demiş

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY BANA İYİ DİYEN BENİM KAMUDAN YAVUZ


Ey bana iyi diyen, benim kamudan yavuz,
Alnımı ay bilirim, bu gözlerimi yıldız.

Bu vücudum şehrinde buçuk pulluk uçuk yok,
Amelim mahalleri serteser kalmış ıssız.

Hücrede ve bucakta Hakk'a layık amel yok,
Kiminde derdi firak, kiminde eserli söz.

Halk hep ayakta durur, ben seğirdim oturdum,
Geçtim sadır yerine, döşek kalın, yerim düz.

Bunun gibi salusluk çünkim elime girdi,
Ne işime yarar ki dert ve firak ah ve suz.

Olmaz sözü demezim ben marifet ehline,
Zira desem inanmaz ağaçta bitti karpuz.

Ben bir kitap okudum, kalem onu yazmadı,
Mürekkep eyler isem, yetmeye yedi deniz.

Ben oruç namaz için sücü içtim esridim,
Tesbih seccade için dinlerim şeşte kopuz.

Yunus'un bu sözünden sen mana anlar isen,
Konya minaresini görürsün bir çuvaldız.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy bana eyü diyen benem kamudan yavuz
Alnumı ay bilürem bu gözlerümi yılduz

Bu vücûdum şehrinde buçuk pûlluk uçuk yok
‘Amelüm mahalleri ser-te-ser kalmış ıssuz

Hücrede vü bucakda Hakk'a lâyık olmadum
Kiminde derd ü firâk kiminde eserlü söz

Halk hep ayagın turur ben segirdüm oturdum
Geçdüm sadır yirine kalın döşek yirüm düz

Bunun gibi sâlûslık çün kim elüme girdi
Ayruk n'işüme yarar derd ü firâk âh u sûz

Olmaz sözi dimezem ben ma‘rifet ehline
Zîrâ disem inanmaz agaçda bitdi karpuz

Ben bir kitâb okıdum kalem anı yazmadı
Mürekkeb eylerisem yitmeye yidi deniz

Ben oruç-namâz içün süçi içdüm esridüm
Tesbîh-seccâde içün dinlerem şeşte-kopuz

Yûnus'un bu sözinden sen ma'nî anlarısan
Konya menâresini göresin bir çuvalduz

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

N'İDEM BEN GÖNÜL İLE


N'idem ben gönül ile, benim ile bile durmaz,
Maşuk yüzün gördü meğer, öğütleyip öğün dermez.

Tanrı için ey uslular, gönlüm bana alıverin,
Vardı bilişti dost ile, geri bana boyun vermez.

Bunun gibi gönül ile nice dirlik edebilem,
Bıraktı yabana beni, bir gün gelip halim sormaz.

Gönlüm bana yoldaş iken, zühtü taat kılar idim,
Yıkıldı bu tertiplerim, gönülsüzüm elim ermez.

Gönül içeri dost ile, ben kapıda feryat ve zar,
Bin yıl zari kılar isem, halin nedir diye sormaz.

Söyler isem eya gönül, hani fariza ya sünnet,
Söyler ki yok teşviş yeme, bu seviye amel ermez.

İnleyerek söyler isem, gör boynumda borç kalmasın,
Kakır söver kızar bana, söyler ki ey Hakk’ı görmez.

Ağız ağızdan kutludur, ola ki sözünüz tuta,
Ben yüz bin kez söyler isem, sözüm kulağına girmez.

Gönlüm dahi canım dahi el bir etti şu ikisi,
Yüz bin Yunus'tan feragat, dost yüzünden gözün ırmaz.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

N'idem ben bu gönülile benümile bile turmaz
Ma'şûk yüzin gördi meger ögütleyüp ögin dirmez

Tanrı'yiçün iy uslular gönlüm bana alıvirün
Vardı bilişdi dostıla girü bana boyun virmez

Bunun gibi gönülile niçe dirlik idebilem
Bırakdı yabana beni bir gün gelüp hâlüm sormaz

Gönlüm bana yoldaş iken zühd ü tâ‘at kılurıdum
Yıkıldı bu tertîblerüm gönülsüzem elüm irmez

Gönül içerü dostıla ben kapuda feryâd u zâr
Bin yıl zârı kılurısam hâlün nedür diyü sormaz

Eydürisem eyâ gönül kanı farîza yâ sünnet
Eydür ki yok teşvîş yime bu sevüye ‘amel irmez

İnileyin eydürisem gel boynunda borç kalmasun
Kakır söger buşar bana eydür ki iy Hakk'ı görmez

Agız agızdan kutludur ola ki sözünüz duta
Ben yüz bin kez söylerisem sözüm kulagına girmez

Gönlüm dahı cânum dahı el bir itdi şol ikisi
Yüz bin Yûnus'dan ferâgat dost yüzinden gözin ırmaz

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY DOST BUNCA KİLÜKAL


Ey dost bunca kilükal ne maksut hod bir haber olur,
Ya bunca arama nedir, görene bir nazar olur.

Dağlar aşıp berye söküp, ırak yire emek döküp,
İstediğin bunda iken, bu ne aceb sefer olur.

Hiç ırak isteme onu, canından içeri canı,
Seninle bile duranı, görmemek bi basar olur.

Hiç varma sen ırak sefer, ömrün geçer, ecel erer,
Dost bundadır halvet sever, ne kalaba haşer olur.

Canından o daha yakın, key edeb bekle key sakın,
Bilir isen dostluk hakın, dayim sana o yar olur.

Dilin ey der Çalap hazır, pes kulağın niçin sağır,
Senin sözüne sen münkir, vallah bu iş hatar olur.

Sen uyursun o uyanık, eksiğini bilgil bayık,
Daha nice bulam tanık, yoldaşın hem razdar olur.

Mescîd ve medrese sende, sen yürürsün perakende,
Irak kaldın bu erkanda, katı bu iş düşvar olur.

Bu tevhit donunu giyen, varlıgını yoğa sayan,
İşbu yola kayım duran, mutlak bilin o er olur.

O işler tamam olacak, o düzenlik dirilecek,
Gözün hicabın silecek, yer gök dolu didar olur.

Yunus derdi ile yürür aşkın yolunda dembedem,
Varlığını yoğa sayan maşuka intizar olur.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy dost bunca kıyl u kâl ne maksûd hod bir haber durur
Yâ bunca cüst ü cû nedür görene bir nazar durur

Taglar aşup berye söküp ırak yire emek döküp
İstedügün bundayiken bu ne ‘aceb sefer durur

Hîç ırak isteme anı cânından içerü cânı
Senünle biledür anı görmemek bibasar durur

Hîç varmagıl ırak sefer ‘ömrün geçer ecel irer
Dost bundadur halvet sever ne galaba haşar durur

Cânundan ol dahı yakın key edeb bekle key sakın
Bilürisen dostlık hakın dâyim sana ol yâr durur

Dilün eydür Çalap hâzır pes kulagun niçün sagır
Senün sözüne sen münkir va'llâh bu iş hatar durur

Sen uyursın ol uyanık eksügüni bilgil bayık
Dahı niçe bulam tanık yoldaş u hem râz-dâr durur

Mescîd ü medrese sende sen yürürsin perâkende
Irak kaldun bu erkânda katı bu iş düşvâr durur

Bu tevhîd tonını geyen varlıgını yoga sayan
İş bu yola kâyım turan mutlak bilün ol er durur

Ol işler tamâm olıcak ol düzenlik dirilicek
Gözün hicâbın silicek yir-gök tolu dîdâr durur

Yûnus derdile girüben ‘ışkun yolında dem-be-dem
Varlıgın yoga sayuban ma'şûka intizâr durur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY DÜN BUGÜN HAK İSTEYEN


Ey dün bugün Hak isteyen, bilmez misin Hak nerdedir,
Her nerdeysem orda hazır, nerde bakarsam ordadır.

Sakın olma Hakk'a ırak, gönüldedir Hakk’a durak,
Sen senliğin elden bırak, tenden içeri candadır.

Gir gönüle bulasın Tur, sen ben demek defterin dür,
Key güher er gönlündedir, sanma ki o ummandadır.

O ummanda yüzbin güher, bir katreye benzer tamam,
O cana yok zaman zeval, zevalli can hayvandadır.

Her nerde ki gözün baka, Çalap hazırdır mutlaka,
Şu can ki tapmadı Hak'a, faydası yok ziyandadır.

Eyle suretini viran, can sırrıdır ona eren,
Batın gözüdür dost gören, zahir gözü yabandadır.

Çün suretin viran ola, gönlün bağı cinan ola,
Canın genci vîran ola, çünkü bu genc virandadır.

Her kim gaflet içre geçer, canı zeval suyun içer,
Derviş sırrı arştan uçar, gerçegi yeryüzündedir.

Miskin Yunus gözün aç bak, iki cihan doludur Hak,
Sıdk oduna gümanı yak, o eşkere pinhandadır.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy dün ü gün Hak isteyen bilmez misin Hak kandadur
Her kandasam anda hâzır kanda bakarsam andadur

İstemegil Hak'ı ırak gönüldedür Hakk'a turak
Sen senligün elden bırak tenden içerü cândadur

Gir gönüle bulasın Tûr sen-ben dimek defterin dür
Key güher er gönlindedür sanma ki ol ‘ummândadur

Ol ‘ummânda yüz bin güher bir katreye benzer tamâm
Ol câna yok zamân-zevâl zevâlli cân hayvândadur

Her kanda ki gözin baka Çalap hâzırdur mutlaka
Şol cân ki tapmadı Hak'a assısı yok ziyândadur

Eyle sûretüni vîrân cân sırrıdur ana iren
Bâtın gözidür dost gören zâhir gözi yabandadur

Çün sûretün vîrân ola gönlün bâgı cinân ola
Cânun genci vîrân ola çünki bu genc vîrândadur

Her kim gaflet içre geçer cânı zevâl suyın içer
Derviş sırrı ‘Arş'dan uçar gerçegi yir yüzindedür

Miskîn Yûnus gözün aç bak iki cihân toptolu Hak
Sıdk odına gümânı yak ol eşkere pinhândadur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

İŞİTİN EY ULULAR


İşitin ey ulular, ahir zaman olacak,
Sağ Müslüman seyrektir, o da güman olacak.

Danişment okur tutmaz, derviş yolun gözetmez,
Bu halk öğüt işitmez, ne sarp zaman olacak.

Gitti beyler mürveti, binmişler birer atı,
Yediği yoksul eti, içtiği kan olacak.

Yani er gelmiş erden, elini çekmez şerden,
Deccal kopacak yerden, ahir zaman olacak.

Acep mahluk erişti, göz yummadan dürüştü,
Helal haram karıştı, kazanc ziyan olacak.

Birbirne yavuz sanır, ettiğim kala sanır,
Yarın mahşer gününde işi beyan olacak.

Ey Yunus, şimdi senin aşk ile geçsin günün,
Sevdiğin kişi senin canına can olacak.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İşidün iy ulular âhir zamân olısar
Sag müsülmân seyrekdür ol da gümân olısar

Dânişmend okur dutmaz dervîş yolın gözetmez
Bu halk ögüt işitmez ne sarp zamân olısar

Gitdi begler mürveti binmişler birer atı
Yidügi yohsul eti içdügi kan olısar

Ya'ni er gelmiş erden elini çekmiş şerden
Deccâl kopısar yirden âhir zamân olısar

Aceb mahlûk irişdi göz yumuban dürişdi
Helâl harâm karışdı assı-ziyân olısar

Birbirne yavuz sanur itdügin kala sanur
Yarın mahşer güninde işi beyân olısar

İy Yûnus imdi senün ‘ışkıla geçsün günün
Sevdügün kişi senün cânuna cân olısar

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EĞER GERÇEK AŞIK İSEN


Eğer gerçek aşık isen, boynundaki menşur nedir?
Hak yoluna sadık isen, yanlış sanı tezvir nedir?

Sımak gerek gönlün bütün fasiddir cümle taatın,
Geçmeyince ibadetin, Hak’tan sana mazur nedir?

Çünkü adın oldu filan, hep dirliğin oldu yalan,
Desin bize mana bilen, hakîkatte mestur nedir?

Terkeyle gel ten tertibin, gider senden benlik adın,
İçin imaret olmadan, dışındaki mamur nedir?

Diyorsun ki gözüm görür, davaya manaya erer,
Gündüz güneş şule verir, gece yanan o nur nedir?

Günde birin gide durur, komşun sefer ede durur,
Ecel bir bir yuta durur, bu dünyaya mağrur nedir?

Küfürle tuttun dinini, ver yağmaya gümanını,
Getir görelim burhanın belki haber takrir nedir?

Hiç yok iken oldun diri, aç gözünü yolca yürü,
Anlayasın sen bu sırrı belli haber manzur nedir?

Daha yakın haber diyem, anlayasın belli beyan,
Nefs dilegin terk eyleyen o ezeli magfur nedir?

Mümin isen gel gel beri, cebbar ola burc u baru,
Övünelim murşit ile, malum ola münkir nedir?

Burda Belî diyen kişi, orda tamam olur işi,
Bizden nişan isteyene, o Hallacı Mansur nedir?

Yunus şimdi söyle Hakk'ı, Allah oldu sana saki,
Gider gönlündeki şeki, elindeki menkur nedir?

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Eger gerçek ‘âşıkısan boynundagı menşûr nedür
Hak yolına sâdıkısan yanlış sanu tezvîr nedür

Sımak gerek gönlün bûtın fâsiddür cümle tâ‘atün
Geçmeyince ‘ibâdetün Hak'dan sana ma'zûr nedür

Çün kim adın oldı fülân hep dirligün oldı yalan
Disün bize ma'nî bilen hakîkatde mestûr nedür

Terk eylegil ten tertîbin gider senden benlik adın
İçün ‘imâret olmadın taşundagı ma‘mûr nedür

Eydürsin kim gözüm görür da'vîyi ma'nîye irür
Gündüz güneş şû'le virür gice yanan ol nûr nedür

Günde birün gide turur konşun sefer ide turur
Ecel bir bir yuda turur bu dünyâya magrûr nedür

Küfr ile tutdun dinüni vir yagmâya gümânunı
Getür görelüm burhânun belki haber takrîr nedür

Hiç yogıken oldun diri aç gözüni yolca yüri
Anlayasın sen bu sırrı bellü haber manzûr nedür

Dahı yakın haber diyem anlayasın bellü beyân
Nefs dilegin terk eyleyen ol ezelî magfûr nedür

Mü'minisen gelgil berü Cebbâr ola burc u bârû
Fahr idelüm mürşidile ma'lûm ola münkir nedür

Bunda “Belî” diyen kişi anda tamâm olur işi
Bizden nişân isteyene ol Hallâc-ı Mansûr nedür

Yûnus imdi söyle Hakk'ı Allah oldı sana sâkî
Gider gönüldeki şeki elündeki menkûr nedür

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BU SEMAHA GİRMEYEN


Bu semaha girmeyen sonuna pişman olur,
Erişir bizim ile serteser düşman olur.

Dosttur bizi okuyan, üstümüze şakıyan,
Şimd’üç buçuk okuyan derin danışman olur.

Danışmanın cahili onamaz dervişleri,
Derviş ile danışman yavlak arışgan olur.

Bir nicenin gönlüne şeytanlar dolup durur,
Erenler semahına bunlar gülüşgen olur.

Danışman oldu geldi, okuduğunda buldu,
Ehli derd dervişlere canı karışgan olur.

Hey biçare danışman, söyle dervîş dervişan,
Dervişlere erişen işine pişman olur.

Yunus der ki: Mevlana, epsem otur yerinde,
Bu sohbete döymeyen sonra savaşgan olur.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bu semâ‘a girmeyen sonına peşmân olur
İrişür bizümile ser-te-ser düşmân olur

Dostdur bizi okıyan üstümüze şakıyan
Şimd'üç buçuk okıyan derin dânışmân olur

Dânışmânun câhili onamaz dervîşleri
Dervîşile dânışmân yavlak arışgan olur

Bir niçenün gönline şeytânlar tolup durur
Erenler semâ'ına bunlar gülüşgen olur

Dânışmân oldı geldi okıdugında buldı
Ehl-i derd dervîşlere cânı karışgan olur

İy bî-çâre dânışmân eyit dervîş dervîşân
Dervîşlere irişen işine peşmân olur

Yûnus eydür Mevlânâ epsem otur yiründe
Bu sohbete döymeyen sonra savaşgan olur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

MUŞTULAYIN AŞIKLARA


Muştulayın aşıklara, bu aşk ulu devlet olur,
Aşk kime ki erdi ise, canında bil işret olur.

Her sevdiği terkin vura, kayıkmaya değme yana,
Her dem onun seyrangahı, hem zat ve hem sıfat olur.

Seyri içinde çabukbaz, fikri daim naz ve niyaz,
Çün saadet oldu hemraz, hezaran münacat olur.

Müşahede kapar onu, hem kararsız olur canı,
Her dem davasız mani, bidiriğ ve rahat olur.

O bi nişandır canandan, ne diyem dilimiz ondan,
O alim ve deyyan zat, her zat içinde zat olur.

Buhul tamah sığmaz ona, izzet de kaldı bir yana,
Yol bulamaz hırs ve heva, kimde ki bu devlet olur.

O işlere eli eren, Hak aşkına gönül veren,
Dostunu yüze yüz gören, cümle varlıktan mat olur.

Kime indiyse o nüzul, ona gelir cümle usul,
Taziyete varır ise, o ölüye rahmet olur.

Yunus erdir nihayetsiz, aşk ondan dahi gayetsiz,
Ne gayet var ne nihayet, kamusu bir hazret olur.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Muştulanuz ‘âşıklara bu ‘ışk ulu devlet olur
‘Işk kime kim irdiyise cânında bil ‘işret olur

Her sevdügi terkin ura kayıkmaya degme yana
Her dem anun seyrân-gehi hem zât u hem sıfât olur

Seyri içinde çâbük-bâz fikri dâim nâz u niyâz
Çün sa'âdet oldı hem-râz hezârân münâcât olur

Müşâhade kapar anı hem bî-karâr olur cânı
Her dem da'vîsüzdür ma'nî bi-dirîg u râhat olur

Ol bî-nişândur cihândan ne diyelüm dilmüz andan
Ol ‘âlim ü deyyân zât her zât içinde zât olur

Buhl u tama‘ sıgmaz ana ‘izzet de kaldı bir yana
Yol bulımaz hırs u hevâ kimde ki bu devlet olur

Ol işlere eli iren Hak ‘ışkına gönül viren
Dostını yüze yüz gören cümle varlıkdan mât olur

Kime indiyse ol nüzûl ana gelür cümle usûl
Ta‘ziyete varurısa ol ölüye rahmet olur

Yûnus erdür nihâyetsüz ‘ışk andan dahı gâyetsüz
Ne gâyet var ne nihâyet kamusı bir Hazret olur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY DOST SENİ SEVERİM


Ey dost seni severim, canımda yerin vardır,
Gece gündüz uyumam, acayip halim vardır.

Sen gülü görür iken, dikene sunma elin,
Düşmandan ne korkarsın, doğru bir yarin vardır.

Düşmanlar sorar bana; söz demek nerden sana?
Bana söz demek nerden, benim üstadım vardır.

Ele getirdiğini miskinlere harceyle,
Nice çok yaşar isen, sonunda ölüm vardır.

Bunda kendözün gören, o olur yolda kalan,
Benim bir karıncaya vallah isnadım vardır.

Tanla turu gelecek bülbül gibi söylerim,
Gönülde mani biter, dertli ciğerim vardır.

Yunus Emre kendözün, toprağa vur gel yüzün,
Maşukaya yaraşır bir miskinliğim vardır.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy dost seni severem cân içre yirün vardur
Dün-gün uyumaz oldum ‘acâyib hâlüm vardur

Sen güli görür iken dikene sunma elün
Düşmândan ne korkarsın çün togrı yârün vardur

Düşmânlar eydür bana söz dimek kandan sana
Bana söz dimek kandan benüm üstâdum vardur

Ele getürdügüni miskînlere harceyle
Niçe çok yaşarısan sonucı ölüm vardur

Bunda kendözin gören ol durur yolda kalan
Benüm bir karıncaya va'llâh isnâdum vardur

Tanla turıgelicek bülbülleyin söylerem
Gönülde ma'nî biter dertlü cigerüm vardur

Yûnus Emre kendözün topraga urgıl yüzün
Ma'şûkaya yaraşur bir miskînligüm vardur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BU DEVRİŞLİK DURAĞI BİR ACAYİP DURAKTIR


Bu dervişlik duragı bir acayip duraktır,
Derviş olan kişiye evvel dirlik gerektir.

Çün onda dirlik ola, Hak ile birlik ola,
Varlığı elden koyup, ere kulluk gerektir.

Kulluk eyle erene, şarktan garbı görene,
Senden haber sorana, çok miskinlik gerektir.

Miskin olagör bari benlikden ırak yürü,
Gönlünde benlik olan dervişlikden ıraktır.

Hak ere benim dedi, varlığın erde kodu,
Erenlerin himmeti yerden göğe direktir.

Bu dervişlik beratın okumadı müftüler,
Kim ne bilir ki bunu bir acayip varaktır.

Ey Yunus arif isen, anladım bildim deme,
Tut miskinlik eteğin, ahir sana gerektir.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bu dervîşlik turagı bir ‘acâyib turakdur
Dervîş olan kişiye evvel dirlik gerekdür

Çün anda dirlik ola Hakk'ıla birlik ola
Varlıgı elden koyup ere kullık gerekdür

Kullık eyle erene şarkdan garbı görene
Senden haber sorana key miskînlik gerekdür

Miskîn olugör bâri benlikden ırak yüri
Gönlinde benlik olan dervîşlikden ırakdur

Hak ere benüm didi varlıgın erde kodı
Erenlerün himmeti yirden göge direkdür

Bu dervîşlik berâtın okımadı müftîler
Kim ne biliser bunı bir ‘acâyib varakdur

İy Yûnus ‘ârifisen anladum bildüm dime
Tut miskînlik etegin âhir sana gerekdür

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

KOYUP GEL NAKŞ VE NİGAR


Koyup gel nakş ve nigar, nakşa yol verme zinhar,
Nakş ile yola giren akıbet dünya sever.

Dünyayı bırak elden, dünya hicap bu yoldan,
Biz veliden nebiden öyle işittik haber.

Ya severek dünya tut, ya gelerek yol ilet,
İki dava bir mana bu yola sığmaz derler.

Geç mahluk taatından, göz ırma dost katından,
Aldanma fani nakşa, fani nakşı n'iderler.

Kalma bu değme renge, yüz bin yıllık fersenge,
İki cihan bir adım şaşırmadan atarlar.

Bu devrandan ötegör, kervan gitti yetegör,
Korku var sağda solda kayıkmadan giderler.

Yaban yolun gözetme, yol evde taşra gitme,
Can yolu can içinde, can razını can duyar.

Can razını can bile, can razın vermez dile,
Gerçek aşık dost ile yalanı nasıl söyler.

Evvel kadimden beri gerçek yönü ileri,
Geldi gider içeri Yunus taşra bihaber.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Koyup gel nakş u nigâr nakşa yol virme zinhâr
Nakşıla yola giren ‘âkıbet dünyâ sever

Dünyâyı bırak elden dünyâ hicâb bu yolda
Biz velîden nebîden eyle işitdük haber

Yâ sevgil dünyâ dutgıl yâ gelgil yol iletgil
İki da‘vî bir ma‘nî bu yolda sıgmaz dirler

Geç mahlûk tâ'atından göz ırma dost katından
Aldanma fânî nakşa fânî nakşı n'iderler

Kalma bu degme renge yüz bin yıllık fersenge
İki cihân bir adım şaşurmadın adarlar

Bu devrândan ötegör kervân gitdi yitegör
Korku var sagda solda kayıkmadın giderler

Yaban yolın gözetme yol evde taşra gitme
Cân yolı cân içinde cân râzını cân tuyar

Cân râzını cân bile cân râzın virmez dile
Girçek ‘âşık dostıla yalanı kaçan söyler

Evvel kadîmden berü vahdet evine gelen
Ref'i gider içerü Yûnus taşra bî-haber

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

KO ÖLMEK ENDİŞESİN AŞIK ÖLMEZ BAKİDİR


Ko ölmek endişesin, aşık ölmez bakidir,
Ölmek senin nen ola, çün canın ilahidir.

Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın,
Çünkim işe yararsın, korku fesat davadır.

Nazar kıl bu gevhere, ya bu bir gizli nura,
Nur nasıl yavı vara, çün Hak nazargahıdır.

Kalu bela denmeden kadimden biley idik,
Key anlagıl neydiğin, bilişin kandağıdır.

Şükreylegil Halik'e, o olur hayyül beka,
Ona doğru mutlaka şükür ile varadur.

Ezeli biliş idik, birliğe yetmiş idik,
Sen bu surete bakma, vücut can yolcusudur.

Bu ezeli birliği, ya bu cihan dirliği,
Ya bu gönül erliği bil kudret budağıdır.

Yadlık yoktur bilene, dirlik tuta gelene,
Bilelik söyleyene vuslat yolu kavidir.

Hükmü revan mülküne o işi kendi bile,
Çün iş geldi hasıla bu mülk varlık evidir.

Yunus beşaret sana, gel derler dosttan yana,
O kimseye o ana, kullun yerci aslıdır.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Ko ölmek endîşesin ‘âşık ölmez bâkîdür
Ölmek senün nen ola çün cânun İlâhîdür

Ölümden ne korkarsın korkma ebedî varsın
Çün kim işe yararsın bu söz fâsid da'vîdür

Nazar kıl bu gevhere ya bu bir gizlü nûra
Nûr kaçan yavı vara çün Hak nazar-gâhıdur

Kâlû belâ dinmedin kadîmden bileyidük
Key anlagıl neydügin bilişün kandagıdur

Şükr eylegil Hâlik'a ol durur Hayyü'l-Bekâ
Ana varursın mutlaka bâri şükrle varı dur

Ezelî bilişidük birlige yitmiş idük
Sen bu sûrete bakma vücûd cân vi'âsıdur

Bu ezelî birligi yâ bu cihân dirligi
Yâ bu gönül birligi bil kudret budagıdur

Yadlık yokdur bilene dirlik tuta gelene
Bilelik söyleyene vuslat yolı kavîdür

Hükm-i revân mülkine ol işi kendü bile
Çün iş geldi hâsıla bu mülk varlık evidür

Yûnus beşâret sana gel dirler dostdan yana
Külli şey'in yerci ‘ilâ aslih söz aslıdur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BU YOKLUK YOLUNA


Bu yokluk yoluna bugün bize yoldaş olan kimdir?
İlimize günülelim sorun kardaş olan kimdir?

Ne kaldık işbu iklimde, ağır yüklerin altında,
Bu yükleri, bu yapları, döküp haldaş olam kimdir?

Seni buraya verdi, teferrüc eylesin dedi,
Sen ev yaparsın ey hoca, evi taraş olan kimdir?

Bu ferşi gördük aldandık, henüz arşa eremedik,
Bu arşa ferşe ey hoca, bak gör ferraş olan kimdir?

Geliniz gidelim gelin, ki Yûnus geçti gönüldü,
Ayaklara düşer Yunus, bu yola baş olan kimdir?

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bu yoklık yolına bugün bize yoldaş olan kimdür
İlümüze gönilelüm sorun kardaş olan kimdür

Ne kalduk işbu iklîmde agır yüklerün altında
Bu yükleri bu yapları döküp hâldaş olan kimdür

Seni bunda viribidi teferrüc eylegil didi
Sen ev yaparsın iy hâce evi tarâş olan kimdür

Bu Ferş'i gördük aldanduk henüz ‘Arş'a iremedük
Bu ‘Arş'a Ferş'e iy hâce gör e ferrâş olan kimdür

Gelünüz gidelüm gelün ki Yûnus geçdi gönildi
Ayaklara düşer Yûnus bu yola baş olan kimdür

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY BENİ AYIPLAYAN GEL BENİ AŞKTAN KURTAR


Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar,
Elinden gelmez ise söyleme fesat haber.

Aşıkların ahvali maşuk katında biter,
Sözün var ona söyle, benim elimde ne var.

Dost yüzünden nikabı her kim giderdi ise,
Hicap kalmadı ona, artık ne hayır ne şer.

Hiç kimesne kendinden halden hale gelmedi,
Aşıkların canına maşuka vurur minkar.

Kim ki aşk kadehinden bir zerre içti ise,
Ona ne akıl, ne us, ne esrik, ne de humar.

Tek ben değilim aşık, o maşuk nazarında,
Aşk yoluna can feda, benim gibi sad hezar.

Aşıkların halini aşık olanlar bilir,
Aşk bir gizli haznedir, gizli gerektir esrar.

Korkarım söylemeğe şeriat edebinden,
Yok ise söyleyeyim daha ayrıksı haber.

Kim vere bu dil ile o maşukadan haber,
Meğer o kimseler ki, can içinde canı var.

Yunus ölürse ne gam, aşk içinde kardaşlar,
Aşk yoluna uyanan, maşuk burcunda doğar.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar
Ger elünden gelmezse söyleme fâsid haber

‘Âşıklarun ahvâli ma'şûk katında biter
Sözün var ana söyle benüm elümde ne var

Dost yüzinden nikâbı her kim giderdiyise
Hicâb kalmadı ana ayruk ne hayr u ne şer

Hîç kimesne kendüden hâlden hâle gelmedi
‘Âşıklarun cânına ma'şûka urur minkâr

Kim ki ‘ışk kadehinden bir zerre içdiyise
Ana ne ‘akl u ne us ne esrük ü ne humâr

Tek ben degilem ‘âşık ol ma'şûk nazarında
‘Işk yolına cân fidî benüm gibi sâd-hezâr

‘Âşıklarun hâlini ‘âşık olanlar bilür
‘Işk bir gizlü haznedür gizlü gerekdür esrâr

Korkaram söylemege şerî'at edebinden
Yohsa eydeydüm sana dahı ayruksı haber

Kim vire bu dilile ol ma'şûkadan haber
Meger ol kimseler kim cân içinde cânı var

Yûnus ölürse ne gam ‘ışk içinde kardaşlar
‘Işk yolına uyagan ma'şûk burcında togar

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

DÜN GİDER GÜNDÜZ GELİR


Dün gider gündüz gelir, gör nicesi uz gelir,
Hakk'ın emri serbeser, cihana düpdüz gelir.

Karanlıklar sürülür, alem münevver olur,
Karanlıklar yerine nur ile gündüz gelir.

İbrete kalmaz mısın, ya da anlamaz mısın,
Dinle kuşlar ününü, nice türlü saz gelir.

Kuş bir yumurta idi, yuva bir perde idi,
Ün bir kudret ünüdür, bilmeyene kaz gelir.

Dinle sözüm manasın, anlayayım der isen,
Arifin kulağına kudret ünü tez gelir.

Bir bak da sağa sola, takılma değme yola,
Kudret bağından sana gör nice avaz gelir.

Söz ıssı sözün alır, suret toprakta kalır,
Her kim bu hali bilir, kendözünden vazgelir.

Aklım bu yola gitti, beni benden iletti,
Yunus'un yükü yetti, bilmeyene az gelir.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Dün gider gündüz gelür gör niçesi uz gelür
Emr-i Hakk'un ser-be-ser cihâna düp-düz gelür

Karanulık sürilür ‘âlem münevver olur
Karanulık yirine nûrıla gündüz gelür

‘İbrete kalmaz mısın ya hod anlamaz mısın
Dinle kuşlar ünini niçe dürlü sâz gelür

Kuş hod yumurtayıdı yuva hod perdeyidi
Ün hod kudret ünidür bilmeyene kaz gelür

Dinle sözüm ma'nîsin anlayayum dirisen
‘Ârifün kulagına kudret üni tîz gelür

Bir bakgıl saga sola tagılma degme yola
Kudret bâgından sana gör niçe âvâz gelür

Söz issi sözin alur sûret toprakda kalur
Her kim bu hâli bilür kendözinden vaz gelür

‘Aklum bu yola gitdi beni benden iletdi
Yûnus'un yüki yitdi bilmeyene az gelür

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

NİTELİĞİM SORAN


Niteliğim soran işit hikâyet,
Su ve toprak od ve yel oldu suret.

Dört muhalif nesneden bu dört duvarın,
Sazikar eyledi verdi keramet.

Yel ile toprağı kıldı muallak,
Su içinde odu tuttu selamet.

Rızkı ömrü tamam eyledi henüz,
Şeş cihet olmadan tuttuğu kisvet.

Ruhundan kimsene haber veremez,
Emirdir kadri, verir hareket.

Baki tertiplerimi şerh edeyim,
İnayet mevcudu sem ve basaret.

Aklımın haberi bugünkü değil,
Onu er der isen evvelki ayet.

Sual cevap kelecisi buna değindir,
Bundan böyle cihanım bi nihâyet.

Yunus ile buna denli nasibim,
Gönül dost durağı, dilim şahadet.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Niteligüm soran işit hikâyet
Su vü toprak od u yil oldı sûret

Dört muhâlif nesneden dört dîvârun
Sâzikâr eyledi virdi kerâmet

Yil ile topragı kıldı mu'allak
Su içinde odı dutdı selâmet

Rızk-ı ‘ömri tamâm eyledi henüz
Şeş cihet olmadın tutdugı kisvet

Rûhumdan kimsene haber viremez
Emrdür kâdırlıgı virür hareket

Bâkî tertîblerümi şerh ideyüm
‘İnâyet mevcûdı sem' ü basâret

‘Aklumun haberi bugünki degül
Anı er dirisen evvelki âyet

Su'âl cevâb kelecisi buna degindür
Bundan böyle cihânum bî-nihâyet

Yûnus'ıla buna denlü nasîbüm
Gönül dost turagı dilüm şehâdet

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

O GEÇİDİN KORKUSU


O geçidin korkusu uş beni yoldan kodu,
Geçemez değme kişi köprüsün kıldan kodu.

Yerde gökde o dostun hikmetleri sonsuzdur,
Hikmetine dalaldan uş beni kalden kodu.

İndi öküzü o lain al ile azdırmaya,
Sinek ile Hak Çalap öküzü elden kodu.

Öküz taşın üstünde taşı balık götürür,
Balık suyun içinde binasın yelden kodu.

Cehennem çok karanlık, Cehennem tahtessera,
Kula ayrık sual yok, kulu sualden kodu.

Dosta aşık olanın gücü sözüne yeter,
Gücü sözüne yeten sözünü dilden kodu.

Dostun eteğin tutan, dost ile pazar eder,
Pazar eden dost ile pazarın elden kodu.

İşit dün Meryem oğlu dostuna varır iken,
Gör ahir yarım iğne İsâ'yı yoldan kodu.

Yunus şimdi deme sen dostu gerçek severim,
Dostu gerçek sevenler benliğin elden kodu.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Ol geçidün korkusı uş beni yoldan kodı
Geçemez degme kişi köprüsin kıldan kodı

Yirde gökde ol dostun hikmetleri bî-pâyân
Hikmetine talaldan uş beni kâlden kodı

İndi öküzi ol la‘în âl ile azdurmaga
Sinek ile Hak Çalap öküzi elden kodı

Öküz taşun üstinde taşı balık götürür
Balık suyun içinde binâsın yilden kodı

Cehennem key karanu Cehennem tahte's-serâ
Kula ayruk su'âl yok kulı su'âlden kodı

Dosta ‘âşık olanun güci sözine yiter
Güci sözine yiten sözini dilden kodı

Dostun etegin dutan dostıla bâzâr ider
Bâzâr iden dostıla bâzârın elden kodı

İşitdün Meryemoglı dostına varur iken
Gör âhir yarım igne ‘Îsâ'yı yoldan kodı

Yûnus eydür dimegil dostı girçek severin
Dostı girçek sevenler benligin elden kodı

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BİZ BİZİ BİLMEZ İDİK


Biz bizi bilmez idik, Hak kendinden eyledi,
Aşkare kıldı bizi, kendi pinhan eyledi.

Biz bile pinhan idik, sen ve ben gayrı idik,
Mutlak bigüman idik, hem bigüman eyledi.

Toprağı kadarladı sureti hat bağladı,
Durgurdu dört aleti adın insan eyledi.

Çün yarattı Adem’i, bile idik biz kamu,
Bu kamu has ve amı madenden has eyledi.

Aslı madende idik, kaygusuz gani idik,
O binişan cihanda şöyle revan eyledi.

Görgil Çalap fazlını, yıkmaz asi gönlünü,
Bin bin kerem lütufla o tercüman eyledi.

Kamu bir yere gider kimse nicesi yiter,
İki birdir bir yeter, gör bir neden eyledi.

Çün nefs oldu havale, dağıldık değme yola,
Tatlı oldu nevale o sen ve ben eyledi.

Ne sen ne ben ne filan, ne tutar ise yalan
Dünya çirkine kalan, işin güman eyledi.

Adem'den buna değin, ne eli var ne yeğin,
Giymek ile yemeği bir taneden eyledi.

Elest’te bile idik göz açtık beli dedik,
Yûnus ile gayrını kamu birden eyledi .

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Biz bizi bilmezidük bizi kendüden eyledi
Âşkâre kıldı bizi kendüy pinhân eyledi

Biz bile pinhânidük gayr-ı sen ü ben idük
Mutlak bî-gümânidük hem bî-gümân eyledi

Topragı kadarladı sûreti hat bagladı
Durgurdı dört âleti adın insân eyledi

Çün yaratdı Âdem'i bileyidük biz kamu
Bu kamu hâs u ‘âmı bir ma‘denden eyledi

Asl-ı ma‘dendeyidük kaygusuz ganîyidük
Ol bî-nişân cihânda şöyle revân eyledi

Görgil Çalap fazlını yıkmaz ‘âsî gönlüni
Bin bin kerem lutfıla ol tercemân eyledi

Kamu bir yire gider kimse niçesi yiter
İki birdür bir biter gör bir neden eyledi

Çün nefs oldı havâle dagılduk degme yola
Tatlu oldı nevâle ol sen ü ben eyledi

Ne sen ü ben ne fülân ne dutarısa yalan
Dünyâ çirkine kalan işün gümân eyledi

Âdem'den buna degin ne eli var ne yegin
Geymegile yimegi bir dâneden eyledi

Elest'de bileyidük göz açduk “Belî” didük
Yûnus'ıla gayrını kamu birden eyledi

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

NASIL Kİ O DİLBER


Nasıl ki o dilber benim gözlerime tutaş oldu,
Gönlüm canım verdim ona aşkı bana yoldaş oldu.

Gönlüm der ki benim kulu, canım der ki benim kulu,
Hiç bilmezim kimdir yeği, bu ikiden savaş oldu.

Bu ikisi arasında bildim devlet benim imiş,
Hiç danışığım yok iken başım onunla hoş oldu.

Bir dem onunla dirliğim bin yıl ömrümden yeğ imiş,
Ondan ayrı geçen günüm yüreğimde bir baş oldu.

Her nereye bakar isem, odur gözüme görünen,
Önüm, ardım, sağım, solum künc ile göz ve kaş oldu.

Hızır İlyas değil iken, ölmez dirliğe sataştım,
Hergiz yemez içmez iken içim dopdolu aş oldu.

Onu seven aşıkların söyler isem sıfatını,
Onun aşkı urganında koyundan da yavaş oldu.

Nice arslan dava kılar aşka boyun vermemeğe,
Senin aşkın zencirinden kızan evvel yavaş oldu.

Cümle alemin gönlünde vardır onun mahabbeti,
Onu candan sevmeyenin bil ki imanı taş oldu.

Senin aşkın odu meğer sıçramaya kimesneye,
Bir zerre değdi Yunus'a cihan içinde faş oldu.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Kaçan kim ol dilber benüm gözlerüme tutaş oldı
Gönlüm cânum virdüm ana ‘ışkı bana yoldaş oldı

Gönlüm eydür benem kulı cânum eydür benem kulı
Hîç bilmezem kimdür yigi bu ikiden savaş oldı

Bu ikisi arasında bildüm devlet benüm imiş
Hîç danışugum yog iken başum anunla hoş oldı

Bir dem anunla dirligüm bin yıl ‘ömrümden yigimiş
Andan ayru geçen günüm yüregümde bir baş oldı

Her kancaru bakarısam oldur gözüme görinen
Önüm ardum sagum solum küncile göz ü kaş oldı

Hızr u İlyâs degüliken ölmez dirlige sataşdum
Hergiz yimez içmez iken içüm toptolu aş oldı

Anı seven ‘âşıklarun söylerisem sıfatını
Anun ‘ışkı urganında koyundan da yavaş oldı

Niçe arslan da‘vî kılur ‘ışka boyun virmemege
Senün ‘ışkun zencîrinden kızan evvel yavaş oldı

Cümle ‘âlemün gönlinde vardur anun mahabbeti
Anı cândan sevmeyenün bil kim îmânı taş oldı

Senün ‘ışkun odı meger sıçramaya kimesneye
Bir zerre degdi Yûnus'a cihân içinde fâş oldı

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BENİ AŞKTAN ESREDEN


Beni aşktan esreden havale eyledi Tur’a,
Dağ eyledi pamuk gibi kayaları pare pare.

Aşk elin kirişe vursa, okuna kim karşı dura,
Gök yüzünde melekler aşk oku indirdi yere.

Gör Harut Marut ne idi, hazrette ferişte idi,
Nasibin aşka aldırıp makamın Zühre’ye vere.

Abdestimiz namazımız, doğruluktur taatımız,
Aşk ile bağladık safımız, safımızdan kim ayıra.

Mescid medrese olduğu, ban cemaat kılındığı,
Halayık saf saf durduğu, aşk şükranesidir zira.

İçimde yanar aşk odu, gönlümde onun hasedi,
Aşk odunun tütününden Yunus’un benzi sarara.

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

YİNE BU BAD-I NEVBAHAR


Yine bu bad-ı nevbahar hoş nev ile esti yine,
Yine kışın soğukluğu fuzulluğun kesti yine.

Yine rahmeti bi-kıyas, yine işret oldu dem saz,
Yine geldi bu yeni yaz, kutlu kadem bastı yine.

Yine yeni hazineden yeni hilat giydi cihan,
Yine verildi yeni can ot ve ağaç sesti yine.

Ölmüş idi ot ve şecer, bittiler ve dirildiler,
Müşriklere nükte yeter, var eyledi nesli yine.

Yine yeşillendi kırlar, hoş akar bu esrik sular,
Cihanlara saçtı nisar cümle alem dostu yine.

Yine yeryüzü donanıp, kat kat olup renge batıp,
Bülbül güle karşı ötüp, can budağa astı yine.

Sözüm değil yaz kış için, geldi maşuka iş için,
Oldu yine bagışlamak padişahın kastı yine.

Yine Yunus baştan çıkıp, ar ile namusu yıkıp,
Aşıkların cur‘asından büyük kadeh içti yine.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Yine bu bâd-ı nev-bahâr hoş nev‘ ile esdi yine
Yine kışun sovuklugı fuzûllıgın kesdi yine

Yine rahmeti bî-kıyâs yine ‘işret oldı dem-sâz
Yine geldi bu yini yaz kutlu kadem basdı yine

Yine yini hazîneden yini hil‘at giydi cihân
Yine virildi yini cân ot u agaç sesdi yine

Ölmiş idi ot u şecer dirilüben girü biter
Müşriklere nükte yiter var eyledi nesli yine

Yine sahra vü merg-zâr hoş akar esrük bu sular
Cihânlara saçdı nisâr cümle ‘âlem dostı yine

Yine yir yüzi tonanup kat kat olup renge batup
Bülbül güle karşu ötüp cân budaga asdı yine

Sözüm degül yaz kış içün geldi ma‘şûka iş içün
Oldı yini bagışlamak pâdişâhun kasdı yine

Yine Yûnus başdan çıkıp ‘âr u nâmûsı yıkup
‘Âşıklarun cur‘asından ulu kadeh içdi yine

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BUNCA GÖNÜLLER ALAN CİHANA SULTAN MISIN?


Bunca gönüller alan cihana sultan mısın?
Hükmün canlar içinde can içinde can mısın?

Nazarın bin can alır, derdin yürekte kalır,
Gören kendinden varır, aşıka kıyan mısın?

Uçan kuşlar uçunur, seni yel görse durur,
Devler hükmüne girer, Belkis Süleyman mısın?

Yüzünden gün tutulur, ay doğmaya utanır,
Gören heybete kalır, Yusuf-ı Kenan mısın?

Ölü görse dirilir, kalıbına can gelir,
Topraktan avaz gelir, İsa bin Meryem misin?

Aşkın dine şur eyler, arslana zencir eyler,
Katı taşı mum eyler, Ferhad-ı zaman mısın?

Aşkın Hakk’a irgörür, can gözü didar görür,
Görenler baş indirir, İbrahim Ethem misin?

Yüzün didar nurudur, saçın Mirac dünüdür,
Gören canın unutur, Fahri Alem sen misin?

Yunus sevdiğin gözle, Hak yolunu key izle,
Razın gönülde gizle, sen söze beyan mısın?

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bunca gönüller alan cihâna sultân mısın
Hükmün cânlar içinde cân içinde cân mısın

Nazarun bin cân alur derdün yürekde kalur
Gören kendüden varur ‘âşıka kıyan mısın

Uçan kuşlar uçunur esen yil görse turur
Dîvler hükmüne girür Belkîs-Süleymân mısın

Yüzünden gün tutılur ay togmaya utanur
Gören heybete kalur Yûsuf-ı Ken'ân mısın

Ölü görse dirilür kalıbına cân gelür
Toprakdan âvâz gelür ‘Îsâ bin Meryem misin

‘Işkun dîne şûr eyler arslana zencîr eyler
Katı taşı mûm eyler Ferhâd-ı zamân mısın

‘Işkun Hakk'a irgürür cân gözi dîdâr görür
Görenler baş indürür İbrâhîm Edhem misin

Yüzün dîdâr nûrıdur saçun Mi‘râc dünidür
Gören cânın unıdur Fahr-ı ‘âlem sen misin

Yûnus sevdügün gözle Hak yolını key izle
Râzun gönülde gizle sen söze beyân mısın

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

AŞIKLARA NE DİYEM AŞK HABERİNDEN ŞİRİN


Aşıklara ne diyem aşk haberinden şirin,
Aşk ile dinleyene söyleyin birin birin.

Hayf durur aşksızlara aşktan haber söylemek,
Kim gerçek aşık ise ben razım ona derim.

Evvel yer gök yok iken var idi aşk bünyadı,
Aşk ezelden kadimdir, aşk getirdi ne varın.

Evvel ezel bezminde kim dost yüzün gördüyse,
Onun canıdır aşık, sor ondan aşk haberin.

Aşkı hiçbir nesneye mesel bağlasam olmaz,
Dünya ve ahirette ne tutucak aşk yerin.

Emanettir sakın sen aşk haberini zinhar,
Oturup değme yerde söyleme aşkın sözün.

Cevheriler katında kaide böyle durur,
Kadrini bilmezlere göstermedi gevherin.

Yunus’un havsalası aşk dolmuştur sinesi,
Derdin gizleyemedi gensiz söyler aşk dilin.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

‘Âşıklara ne diyem ‘ışk haberinden şîrîn
‘Işkıla dinleyene eydeyin birin birin

Hayf durur ‘ışksuzlara ‘ışkdan haber söylemek
Kim gerçek ‘âşıkısa ben râzum ana dirin

Evvel yir-gök yogıdı varıdı ‘ışk bünyâdı
‘Işk ezelden kadîmdür ‘ışk getürdi ne varın

Evvel ezel bezminde kim dost yüzin gördiyse
Anun cânıdur ‘âşık sor andan ‘ışk haberin

‘Işkı hîç bir nesneye mesel baglasam olmaz
Dünyâ vü âhiretde ne dutısar ‘ışk yirin

Emânetdür sakıngıl ‘ışk haberini zinhâr
Oturup degme yirde söyleme ‘ışkun sözin

Cevherîler katında kâ'ide böyle durur
Kadrini bilmezlere göstermedi gevherin

Yûnus'un havsalası ‘ışk tolmışdur sînesi
Derdin gizleyemedi gensüz söyler ‘ışk dilin

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

ONDAN YEĞREK NE VARDIR


Ondan yeğrek ne vardır, kişi bile kendözün,
Kendözün bilen kişi kamulardan o güzin.

Kişi gerek çok bile, o gerek öğüt ala,
Menzile ersem diyen belirsin hazin hazin.

Bu yol yavlak uzaktır, dünya sana tuzaktır,
Bu tuzağa uğrayan komaya kılavuzun.

Ben emin olsam diyen, ya eminlik isteyen,
Geçsin bu kal ve kilden, toprağa vursun yüzün.

Kim ere kulluk ede, o azaptan kurtula,
Mutlak o yarlıganır ki görürse er yüzün.

Yunus bir haber verir, işitenler şad olur,
Gence uğrasam diyen izlesin erin izin.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Andan yigrek ne vardur kişi bile kendözin
Kendözin bilen kişi kamulardan ol güzin

Kişi gerek çok bile ol gerek ögüt ala
Menzile irsem diyen bilürsin hazin hazin

Bu yol yavlak uzakdur dünyâ ana duzakdur
Bu duzaga ugrayan komaya kılavuzın

Ben emîn olsam diyen yâ emînlik isteyen
Geçsün bu kâl ü kîlden topraga ursun yüzin

Kim ere kullık ide ol ‘azâbdan kurtıla
Mutlak ol yarlıganur kim görürse er yüzin

Yûnus bir haber virür işidenler şâd olur
Gence ugrasam diyen izlesün eren izin

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

AŞK İLİNİNİN HABERİN


Aşk ilinin haberin desem işite misin?
Yoldaş olup bu yola sen bile gide misin?

O ilin bağı olur, serbeti ağı olur,
Kadeh tutmaz o ağı, nuş edip yuta mısın?

O ilin zavadası, cefa tuta gidesi
Şeker ayrığa sunup sen ağı tada mısın?

O ilde ay gün olmaz, ay gidilip dolunmaz,
Tertipler terkederek şumar unuta mısın?

Senlik benlik terk edip, yokluk evine girip,
Aşktan içip esriyip varlık terkede misin?

İşbu tenin tertibi od ve toprak, yel ve su,
Yunus sen gör özünü, suda toprakta mısın?

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

‘Işk ilinün haberin disem işide misin
Yoldaş olup bu yola sen bile gide misin

Ol ilün bâgı olur şerbeti agu olur
Kadeh dutmaz ol agu nûş idüp yuda mısın

Ol ilün zavadası cefâ duta gidesi
Şeker ayruga sunup sen agu tada mısın

Ol ilde ay-gün olmaz ay gedilüp tolunmaz
Tertîbler terk idüben şumâr unıda mısın

Senlik-benlik terk idüp yoklık evine girüp
‘Işkdan içüp esriyüp varlık terk ide misin

İş bu tenün tertîbi od u toprak yil u su
Yûnus sen gör özüni suda toprakda mısın

Yunus Emre


(Güncel Türkçe ile Zeki Çağlar yorumu)

Aşk ilinden haberi desem işitir misin?
Yoldaş olup bu yolda sen bile gider misin?

O ilin bağı olur, serbeti ağı olur,
Kadeh tutmaz o zehir, bal edip yutar mısın?

O ilin nevalesi, cefa tutar gidesi
Şeker tadında sunup sen zehir tadar mısın?

O ilde ay gün olmaz, ay gidilip dolunmaz,
Saymayınca bulunmaz, saysan unutur musun?

Senlik benlik terk edip, yokluk evine girip,
Aşktan içip esriyip varlık terkeder misin?

İşbu tenin tertibi ateş, toprak, yel ve su,
Yunus sen gör özünü, sudan topraktan mısın?

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

LA ŞERİKTEN OKURSUN


La şerikten okursun, sonra şerik katarsın,
Bire iki demeyi kimden fetva tutarsın?

Din ve iman bünyadı doğrulukla gerçeklik,
O tamam olmayınca neyinle dîn çatarsın?

Çün Kuran gökten indi, onu Allah buyurdu,
Ondan haber versene, ha kitaptan ötersin.

Okursun tasnif kitap, nice bina ve irap,
Havf ve reca sende yok, öyle ki bir Tatar'sın.

İlm okumak bilmeklik, kendözünü bilmektir,
Kendözünü bilmezsen, bir hayvandan betersin.

İlm okumak manisi ibret anlamak için,
Çün ibrette değilsin, görmeden taş atarsın.

On iki bin hadisi cem eyledi Mustafa,
Onu işittin meğer, şerh ile söz satarsın.

Kılarsın riya namaz, yazığın çok, hayrın az,
Dinle neye varır söz, cehennemde yatarsın.

Halka fetva verirsin, ya sen niçin tutmazsın,
İlmin var amelin yok, ha günaha batarsın.

Sen fakihsin ben fakir, sana tanımız yoktur,
İhlas ile gelirsen bizden nesne ütersin.

Bu düzülen tertibi ayrıksadı mı dersin?
Başaramazsın hoca, endişeden yitersin.

Yunus miskîn bu sözü aşk aleminden söyler,
Deme bilmedin ona, kendözünden katarsın.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Lâ-şerîkden okursın sonra şerîk katarsın
Bire iki dimegi kimden fetvâ dutarsın

Dîn ü îmân bünyâdı togrulıkla gerçeklik
Ol tamâm olmayıcak neyile dîn çatarsın

Çün Kur‘ân gökden indi anı Allâh buyurdı
Andan haber virsene hâ kitâbdan ötersin

Okursın tasnîf kitâb niçe binâ vü i‘râb
Havf ü recâ sende yok eyle ki bir Tatar'sın

‘İlm okımak bilmeklik kendözini bilmekdür
Pes kendözün bilmezsen bir hayvândan betersin

‘İlm okımak ma‘nîsi ‘ibret anlamagiçün
Çün ‘ibretden degülsin görmedin taş atarsın

On iki bin hadîsi cem‘ eyledi Mustafâ
Anı işitdün meger şerh ile söz satarsın

Kılursın riyâ namâz yazugun çok hayrun az
Dinle neye varur söz Cehennem'de yatarsın

Halkı fetvâ virürsin yâ sen niçün dutmazsın
‘İlmün var ‘amelün yok hâ günâha batarsın

Sen fakîhsün ben fakîr sana tanumuz yokdur
İhlâsıla gelürsen bizden nesne ütersin

Bu düzilen tertîbi ayruksıdı mı dirsin
Başaramazsın hâce endîşeden yitersin

Yûnus miskîn bu sözi ‘ışk ‘âleminden söyler
Dime bilmedin ana kendözünden katarsın

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

ŞÜKÜR ŞÜKÜR O ÇALAP'A


Şükür şükür o Çalap'a, maksadıma erdim bugün,
Müştak idim bunca zaman, pirim yüzün gördüm bugün.

Kaygı beni almış idi, canım zebun olmuş idi,
Gördüm pirimin yüzünü, o kaygıyı sürdüm bugün.

Gelsin yardan ayrı düşen, gurbet ile bağrı pişen,
Dost bahçesi içindeki aşk tertibin kurdum bugün.

Görün görün bu devleti, bu aşk ile beşareti,
Dost bağının içinde ben, aşk çadırın kurdum bugün.

Yunus der ki: Yar kuluyum, dost bahçesi bülbülüyüm,
Söyleyin şimden geri, gülzarıma girdim bugün.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Şükür şükür ol Çalab'a maksûduma irdüm bugün
Müştâkıdum bunca zamân pîrüm yüzin gördüm bugün

Kaygu beni almışıdı cânum zebûn olmışıdı
Gördüm pîrümün yüzinİ ol kayguyı sürdüm bugün

Gelsün yardan ayru düşen gurbetile bagrı bişen
Dost bâgçesi içindeki ‘ışk bezmine girdüm bugün

Görün görün bu devleti bu ‘ışkıla beşâreti
Dost bâgınun içinde ben ‘ışk çadırın kurdum bugün

Eydür Yûnus yâr kulıyam dost bâgçesi bülbüliyem
Söyleyeyüm şimden girü gülzâruma irdüm bugün

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BENİ ANMAKLIĞA BENDEN FARİĞİM


Beni anmaklığa benden fariğim,
N'iderim anarak ne de layığım.

Benim yoldaşlığım edebe sığmaz,
Edepsiz kişiye niçin refiğim.

El tutmaz ayak gitmez cihana düştüm,
Ne karar, ne mekan, ne sert tefriğim.

Kibirden gururdan kurtuldum artık,
Ne esriğim, ne mahmur, ne de ayığım.

Ne sabır, ne sükun, ne de çabuk iş,
Ne adım atarım, ne tez yolcuyum.

Bugün gelmiş isem yarın giderim,
Bu cihan evine konmuş konuğum.

Hani Yunus, hani cünbiş harekat,
Ne sermayem ola, ne var ne yoğum.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Beni anmaklıga benden farigvam
N'iderem anuban bes ne lâyıkvam

Benüm yoldaşlıgum edebe sıgmaz
Edebsüz kişiye niçün refîkvam

Cihâna düşmişem elsüz ayaksuz
Mekândan katı bu hâle ırakvam

Bu cümle egleyen döküldi kaldı
Ne esrük ne humâr ne hod ayıkvam

Ne sabr u meskenet ne hod becid iş
Ne adım adaram ne hod tarîkvam

Bugün cihâna geldüm uş giderem
Sanasın bir eve kondum konakvam

Kanı Yûnus kanı cünbiş harekât
Ne ser-mâyem ola ne var ne yokvam

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BEN BU CİHANA GELMEDEN


Ben bu cihana gelmeden cihan sultanında idim,
Sözü gerçek hükmü revan o sultan hükmünde idim.

Halayık burda gelmeden, gökler melaik dolmadan,
Bu mülk daha kurulmadan, yaradan mülkünde idim.

Yüz yirmi dört bin hası, dört yüz kırk dört tabakası,
Devlet makamında o gün, ulu hanedanda idim.

Tasa beni görmez idi, kaygı eli ermez idi,
Endişe bilinmez idi, bir yüce mekanda idim.

Yunus bu cümle varlığın dost katında zerre değil,
Söz ile kelamda idim, hem burda hem orda idim.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Ben bu cihâna gelmedin sultân-ı cihândayıdum
Sözi girçek hükmi revân ol hükm-i sultândayıdum

Halâyık bunda gelmedin gökler melâik tolmadın
Bu mülke bünyâd olmadın mülk-i yaradandayıdum

Yüz yigirmi dört bin hâsı dört yüz kırk dört tabakası
Devlet makâmında ol gün ulu hânedândayıdum

Gussa beni görmezidi kaygu eli irmezidi
Endîşe şehrinden taşra bir yüce mekândayıdum

Yûnus bu cümle varlıgun dost katında zerre degül
Güftile kelâmdayıdum hem bunda hem andayıdum

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EĞER AŞKI SEVERSEN CAN OLASIN


Eğer aşkı seversen can olasın,
Gönüller tahtına sultan olasın.

Seversen dünyayı mihnet bulasın,
Erenler sırrını ne gün duyasın.

Cihan köhne saraydır, sen beyisin,
Nice bir eskiye hasretlenesin.

Ağıdır bal değil dünya muradı,
Nice bir ağıya parmak banasın.

Kanatsız kuş gibi kaldın yabanda,
Kanatlı kuşlara nerde eresin.

Diken olma gül ol eren yolunda,
Diken olur isen oda yanasın.

Niyaz için buyurdu Hak namazı,
Niyazdan vay sana gafil olasın.

Sana erden asa gerek bu yolda,
Dayanırsan asaya dayanasın.

Erenler nefesin asa edin sen,
Eğer nefsine uyarsan fenasın.

İbadetler başıdar dünya terki,
Eğer müminsen ona inanasın.

Atan anan hakkın yetirdin ise,
Yeşil donlar giyesin donanasın.

Eğer komşu hakkı boynunda ise,
Cehennemde yarın baki kalasın.

Yunus bu sözleri erenden aldı,
Sana dahi gerek ise alasın.

Gönüle gireni gönendi derler,
Gönüle sen de gir ki gönenesin.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Eger ‘ışkı seversen cân olasın
Gönüller tahtına sultân olasın

Seversen dünyeyi mihnet bulasın
Erenler sırrını kaçan duyasın

Cihân köhne-sarâydur sen begisin
Niçe bir eskiye hasretlenesin

Agudur bal degül dünyâ murâdı
Niçe bir aguya parmak banasın

Kanadsuz kuşlayın kaldun yabanda
Kanadlu kuşlara kanda iresin

Diken olma gül ol eren yolında
Diken olurısan oda yanasın

Niyâz içün buyurdı Hak namâzı
Niyâzdan vay sana gâfil olasın

Sana erden ‘asâ gerek bu yolda
Tayanursan ‘asâya tayanasın

Erenler nefesin ‘asâ idin sen
Eger nefsüne uyarsan fenâsın

‘İbâdetler başıdur terk-i dünyâ
Eger mü'minsen ana inanasın

Atan anan hak'ı yitürdünise
Yeşil tonlar geyesin tonanasın

Eger konşı hak'ı boynundayısa
Cehennem'de yarın bâkî kalasın

Yûnus bu sözleri erenden aldı
Sana dahı geregise alasın

Gönüle gireni gönendi dirler
Gönüle sen de gir kim gönenesin

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

YİNE GELDİ AŞK ELÇİSİ


Yine geldi aşk elçisi, yine doldu meydanımız,
Yine teferrücgah oldu, sağdan sola dört yanımız.

Yine mahfiller düzüldü, yine badyalar kuruldu,
Yine kadehler sunuldu, esrik oldu canlarımız.

Ev içi aşk ile doldu, ulu kişi aşık oldu,
Canlarımız hayran oldu, dağıldı perişanımız.

Bir nicemiz Hak'tan aldı, bir nicemiz Hak'tan doldu,
Bir nice Süleyman oldu aşk tahtına binenimiz.

Bir nicemiz Leyli oldu, bir nicemiz Mecnun oldu,
Bir nicemiz Ferhat oldu, aşktan haber duyanımız.

Meydanımız meydan oldu, canlarımız hayran oldu,
Her dem Arş'a seyran oldu, hazret oldu revanımız.

Düşmüş idik o kaldırdı, birliğin bize bildirdi,
İçimize aşk doldurdu, dürüst oldu imanımız.

Sorar isen dost nerdedir, nerde istersen ordadır,
Hem gönülde hem candadır, hiç kalmadı gümanımız.

Yunus aşkın vasfın söyler, gerçekleri haber eyler,
Mahrumların canı göyner, eşker oldu pinhanımız.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Yine geldi ‘ışk elçisi yine toldı meydânumuz
Yine teferrüc-gâh oldı sagdan sola dört yanumuz

Yine mahfiller düzüldi yine badyalar kuruldı
Yine kadehler sunuldı esrük oldı cânlarumuz

Ev içi ‘ışkıla toldı ulu kiçi ‘âşık oldı
Cânlarumuz hayrân oldı tagıldı perîşânumuz

Bir niçemüz Hak'dan aldı bir niçemüz Hak'dan toldı
Bir niçe Süleymân oldı ‘ışk tahtına binenümüz

Bir niçemüz Leylî oldı bir niçemüz Mecnûn oldı
Bir niçemüz Ferhâd oldı ‘ışkdan haber tuyanumuz

Meydânumuz meydân oldı cânlarumuz hayrân oldı
Her dem ‘Arş'a seyrân oldı Hazret oldı dîvânumuz

Düşmiş idük ol kaldurdı birligin bize bildürdi
İçümüze ‘ışk toldurdı dürüst oldı imânumuz

Sorarısan dost kandadur kanda istersen andadur
Hem gönülde hem cândadur hîç kalmadı gümânumuz

Yûnus ‘ışkun vasfın söyler girçeklere haber eyler
Mahrûmlarun cânı göyner eşker'oldı pinhânumuz

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BİLİR MİSİNİZ YARENLER


Bilir misiniz yarenler, gerçek erenler nerdedir,
Nerde baksam orda hazır, nerde istesem ordadır.

Kim ki dostu sevdi ise, hanumanı terk eylesin,
Değmeler dostu sevemez dostun sevgisi candadır.

Aşksızlara benim sözüm, benzer kaya yankısına,
Bir zerre aşkı olmayan belli bilin yabandadır.

Yalancılık eylemeyin, aşka yalandır demeyin,
Burda yalan söyleyenin orda yeri zindandadır.

Ey kendözünü bilmeyen, söz manasın anlamayan,
Hak varlığın ister isen ilim ile Kuran’dadır.

Allah benim dediğine vermiştir aşk varlığını,
Kime bir zerre aşk vere Çalap varlığı ondadır.

Niceler söyler Yunus’a; kocaldın sen aşkı bırak,
Bu aşk bize yeni değdi, henüz dahi turfandadır.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bilür misüz iy yârenler girçek erenler kandadur
Kanda baksam anda hâzır kanda istesem andadur

Kim ki dostı sevdi ise hânûmânı terk iylesün
Degmeler dostı sevemez dostun sevgüsi cândadur

‘Işksuzlara benüm sözüm benzer kaya yankusına
Bir zerre ‘ışkı olmayan bellü bilün yabandadur

Yalancılık eylemegil ‘ışka yalandur dimegil
Bunda yalan söyleyenün anda yiri zindândadur

İy kendözini bilmeyen söz ma‘nîsin anlamayan
Hak varlıgın isterisen uş ‘ilm ile Kur'ân'dadur

Allah benüm didügine virmişdür ‘ışk varlıgını
Kime bir zerre ‘ışk vire Çalap varlıgı andadur

Niçeler eydür Yûnus‘a kim kocaldun ‘ışkı kogıl
‘Işk bize yinile degdi henüz dahı turvandadur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

YA İLAHİ GER SUAL ETSEN BANA


Ya İlahi ger sual etsen bana,
Anında veririm cevabım sana.

Ben bana zulmeyledim ettim günah,
N'eyledim n'ettim sana ey padişah?

Gelmeden dedin hakıma kem diye,
Doğmadan dedin asa Adem diye.

Sen ezelde beni asi yazasın,
Doldurasın aleme avazesin.

Her ne dilersen hakkımda işledin,
Ne tuşa durdum ise sen tuşladın.

Ben mi düzdüm beni, sen düzdün beni,
Pür ayıp niçin yarattın ya Gani.

Gözüm açıp gördüğüm zindan içi,
Nefs ve heva pür dolu şeytan içi.

Haps içinde ölmeyeyim diye aç,
Mismil ve murdar yedim bir iki kaç.

Nesne eksildi mi mülkünden senin,
Geçti mi hükmüm ya hükmünden senin.

Rızkın alıp seni muhtaç mı kodum?
Ya öğünün yiyerek aç mı kodum?

Kıl gibi köprü yaparsın geç diye,
Geçerken kevser şarabın iç diye.

Kıl gibi Sırat'dan Adem mi geçer?
Ya üzülür, ya dayanır, ya uçar.

Yine fazlındır kulunu geçiren,
Geçerken kevser şarabın içiren.

Kulların köprü yaparlar hayr için,
Hayrı oldur ki geçeler seyr için.

Pes gerek ki orda sağlam ola ol,
Kim görürse desin işte doğru yol.

Terazi kurdun günahım tartmaya,
Kastedersin beni oda atmaya.

Terazi ona gerek bakkal ola,
Ya bezirgan tacir ya aktar ola.

Her günah murdarların murdarıdır,
Hazretinde yaramazlar karıdır.

Pes niçin murdarı açıp tartasın,
Sen gerek lütfunla onu örtesin.

Şimdi dersin seni oda vurayım,
Şerri bir denk arttı ise göreyim.

Şerri azaltmak gerektir hayrı çok,
Hayrı olmayanlar oldu orda yok.

Sen Basir'sin hod bilirsin halimi,
Pes ne hacet tartasın amelimi.

Haşalillah senden ey Rabbülenam,
Sen temaşa kılasın ben hoş yanam.

Geçmedi mi intikamın öldürüp,
Çürütüp gözüme toprak toldurup.

Bir avuç toprağa bunca kilükal,
Neye gerek ey Kerimi Zülcelal.

Kara kıldan çünkü ağardı ak kıl,
Bu cihan sevdaların elden kogıl.

Çün Yunus'tan gelmedi hergiz ziyan,
Sen bilirsin aşikare ve nihan.

Olmasın bizden sana ayrık cevap,
Söz budur vallahi alem bissevap.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Yâ ilâhî ger su'âl itsen bana
Bu durur anda cevâbum uş sana

Ben bana zulm eyledüm itdüm günâh
N'eyledüm n'itdüm sana iy pâdişâh

Gelmedin didün hakuma kem diyü
Togmadın didün ‘âsî Âdem diyü

Sen ezelde beni ‘âsî yazasın
Toldurasın ‘âleme âvâzesin

Her ne dilersen hakumda işledün
Ne tuşa durdumısa sen tuşladun

Ben mi düzdüm beni sen düzdün beni
Pür ‘ayıb niçün yaratdun yâ Ganî

Gözüm açup gördügüm zindân içi
Nefs ü hevâ pür-tolu şeytân içi

Habs içinde ölmeyeyin diyü aç
Mismil ü murdâr yidüm bir iki kaç

Nesne mi eksildi mülkünden senün
Yâ sözüm geçdi mi hükmünden senün

Rızkun alup seni muhtâc mı kodum
Yâ öyünün yiyüben aç mı kodum

Kıl gibi köpri yaparsın geç diyü
Geçüben kevser şarâbın iç diyü

Kıl gibi Sırât'dan Âdem mi geçer
Yâ üzilür yâ tayanur ya uçar

Yine fazlundur kulunı geçüren
Geçüben kevser şarâbın içüren

Kullarun köpri yaparlar hayr içün
Hayrı oldur kim geçerler seyr içün

Pes gerek kim anda muhkem ola ol
Kim görenler diyeler uş togrı yol

Terezü kurdun günâhum tartmaga
Kasd idersin beni oda atmaga

Terâzû ana gerek bakkâl ola
Ya bazirgân tâcir ü ‘attâr ola

Çün günâh murdârlarun murdârıdur
Hazretünde yaramazlar kârıdur

Pes niçün murdârı açup tartasın
Sen gerek lutfıla anı örtesin

Şimdi dirsin seni oda urayım
Şerri bir denk artugısa göreyim

Şerri azatmak gerekdür hayrı çok
Hayrı olmayanlar oldı anda yok

Sen basîrsin hod bilürsin hâlümi
Pes ne hâcet tartasın a‘mâlümi

Haşâli'l-lâh senden iy Rabbü'l-enâm
Sen temâşâ kılasın ben hoş yanam

Geçmedi mi intikâmun öldürüp
Çüridüp gözüme toprak toldurup

Bir avuç topraga bunca kıyl u kâl
Neye gerek iy Kerîm-i Zü'l-Celâl

Kara kıldan çün ki agardı ak kıl
Bu cihân sevdâların elden kogıl

Çün Yûnus'dan gelmedi hergiz ziyân
Sen bilürsin âşikâre vü nihân

Olmasun bizden sana ayruk cevâb
Söz budur va'llahü a‘lem bi's-sevâb

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

MÜSLÜMANLAR ZAMANE YATLI OLDU


Müslümanlar zamane yatlı oldu,
Helal yenmez, haram kıymetli oldu.

Okunan Kuran’a kulak tutulmaz,
Şeytanlar semirdi, kuvvetli oldu.

Haram ile hamir tuttu cihanı,
Fesat işler eden hürmetli oldu.

Kime ki Tanrı’dan haber verirsen,
Kakır başın salar hüccetli oldu.

Şakirt üstat ile arbede kılar,
Oğul ata ile izzetli oldu.

Fakirler miskinlikten çekti elin,
Gönüller yıkanlar heybetli oldu.

Peygamber yerine geçen hocalar,
Bu halkın başına zahmetli oldu.

Tutulmaz oldu peygamber hadisi,
Halayık cümle Hak'tan utlu oldu.

Yunus, gel aşık isen tövbe eyle,
Nasuha tövbe ucu kutlu oldu.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Müsülmânlar zamâne yatlu oldı
Helâl yinmez harâm kıymetlü oldı

Okınan Kur'ân'a kulak tutulmaz
Şeytânlar semirdi kuvvetlü oldı

Harâm ile hamîr tutdı cihânı
Fesâd işler iden hürmetlü oldı

Kime kim Tanrı'dan haber virürsen
Kakır başın salar hüccetlü oldı

Şakird üstâdıla ‘arbede kılur
Ogul atayıla ‘izzetlü oldı

Fakîrler miskînlikden çekdi elin
Gönüller yıkuban heybetlü oldı

Peygamber yirine geçen hocalar
Bu halkun başına zahmetlü oldı

Dutulmaz oldı Peygamber hadîsi
Halâyık cümle Hak'dan utlu oldı

Yûnus gel ‘âşıkısan tevbe eyle
Nasûha tevbe ucı kutlu oldı

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

PADİŞAHLAR PADİŞAHI O GANİ


Padişahlar padişahı o gani,
Emir ile verdi bize bu canı.

Ateş, su, toprak ve yel bile kattı,
Harç kardı, ruh verdi oldurdu teni.

Yarattı yetmiş iki türlü dili,
Arada üstün kodu Müslümanı.

Biz Müslüman Muhammed ümmetine,
Hilat verdi bize din ve imanı.

Can nurdandır nura karışır,
Ayb eyleme suret olursa fani.

Zekeriya ağaca sığınınca,
Bıçakla ikiye dildirdin onu.

Eyüp’ün kurda yedirdin tenini,
Sabırla buldu o dahi dermanı.

Yakup'u ağlatıp aldın gözlerin,
Yûsuf’u sen ettin Mısır sultanı.

Kamuya söz söylenir ibret için,
Yunus’u da söyletir o Sübhan’ı.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Pâdişâhlar pâdişâhı ol Ganî
Emrile viribidi bize cânı

Od u su vü topragı yili bile
Anunıla bünyâd eyledi teni

Yaratdı yitmiş iki dürlü dili
Arada üstün kodı müsülmânı

Biz müsülmân Muhammed ümmetine
Hil‘ât virdün bize dîn ü îmânı

Cân nûrdandur nûra karışırısan
‘Ayb eyleme sûret olursa fânî

Zekeriyyâ agaca sıgınmagın
Bıçguyıla iki dildürdün anı

Eyyûb'un kurda yidürdün tenini
Sabrıla buldı o dahı dermânı

Ya‘kûb'ı agladup aldun gözlerin
Yûsuf'ı Mısr'un sen itdün sultânı

Kamuya söz söyledür ‘ibret içün
Yûnus'ı da söyledür ol Sübhân'ı

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

MENZİLİ IRAK BU YOL


Menzili ırak bu yol, bu yola kim varası?
Müşkülü çok bu yolun, bunu kim başarası?

Yola hazırlık gerek, eksik gerek çok gerek,
Key demir yürek gerek, bu sarp yola giresi.

İman aldaguçları bilin çoktur bu yolda,
Nefsine uyanların gitmez yüzü karası.

Yetmiş bin riya çeri vardır bu yolda bilin,
Nefs öldürmüş er gerek, o çeriyi kırası.

Doğruluk mancınığı istiğfar taşı ise,
Doğru vardı atıldı, yıkıldı nefs kalesi.

Kimde ki doğruluk var, bilin ki öldürür ar,
İki cihana yarar gerçek er sermayesi.

İnce sırat köprüsü kolay imiş bu yolda,
Dosta giden kişinin doğruluktur çaresi.

Yunus şimdi saladır, gel gidelim yokluğa,
Göz eğer layık ise Hak didarın göresi.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Menzili ırak bu yolun bu yola kim varası
Müşkili çok bu hâlün bunı kim başarası

Bu yola yarak gerek eksük gerek çok gerek
Key demür yürek gerek bu sarp yola giresi

Îmân aldaguçları bilün çokdur bu yolda
Nefsine uyanlarun gitmez yüzi karası

Yitmiş bin riyâ çeri vardur bu yolda bilün
Nefs öldürmiş er gerek ol çeriyi kırası

Togrulık mancınıgı istigfâr taşıyıla
Togru vardı atıldı yıkıldı nefs kal‘ası

Kimde kim togrulık var bilgil kim öldürür ‘âr
İki cihâna yarar girçek er ser-mâyesi

İnce Sırât köprüsi genez imiş bu yolda
Dosta giden kişinün togrulıkdur çâresi

Yûnus imdi saladur gel gidelüm yoklıga
Göz eger lâyıkısa Hak dîdârın göresi

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BEN BENDE SEYREDER İKEN


Ben bende seyreder iken, acep sırra erdim ahi,
Bir siz dahi sizde görün, dostu bende gördüm ahi.

Bende baktım, bende gördüm, benim ile ben olanı,
Suretime can olanı, kimdiğini bildim ahî.

Ben istedim buldum onu, o ben isem ya ben hani,
Seçemedim ondan beni bir kezden o oldum ahi.

Suret topraktır diyeni, gönlüm kabul etmez onu,
Bu toprağın cevherini hazrete ergördüm ahi.

Münkir kişi duymaz onu, dertlilerin sezer canı,
Ben dost bâğı bülbülüyüm, o bahçeden geldim ahî.

Maşuk bizimledir bile, ayrı değil kıldan kıla,
Uzak sefer bizden kala, dostu yakın buldum ahî.

Değme bir yol nerden bana, dağılmayam değme yana,
Kutlu oldu bu seferim, hoş menzile erdim ahî.

Mansur idim ben o zaman, uş yine geldim bunda ben,
Yak külümü savur yele, ben Enel Hak dedim ahi.

Ne oda yanam dağılam, ne dara çıkam boğulam,
İşim bitince yürüyem, teferrüce geldim ahî.

Zengin oldum yoksul iken, benim oldu bütün evren,
Şarka ve garba serteser yere göğe doldum ahi.

Nitekim ben beni bildim, dilediğim Hakk'ı buldum,
Korkum onu buluncaydı, korkudan kurtuldum ahi.

Yunus kim öldürür seni, veren alır yine canı,
Bu canlara hükmedeni kim idiğin bildim ahî.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Ben bende seyr ideriken ‘aceb sırra irdüm ahî
Bir siz dahı siz de görün dostı bende gördüm ahî

Bende bakdum bende gördüm benümile ben olanı
Sûretüme cân olanı kimdügini bildüm ahî

Ben istedüm buldum anı ol ben isem yâ ben kanı
Seçemedüm andan beni bir kezden ol oldum ahî

Sûret toprakdur diyeni gönlüm kabûl itmez anı
Bu topragun cevherini Hazret'e irgürdüm ahî

Münkir kişi tuymaz anı dertlülerün sizer cânı
Ben dost bâgı bülbüliyem ol bâgçeden geldüm ahî

Ma‘şûk bizümledür bile ayru degül kıldan kıla
Uzak sefer bizden kala dostı yakın buldum ahî

Degme bir yol kandan bana tagılmayam degme yana
Kutlu oldı bu seferüm hoş menzile irdüm ahî

Mansûr'ıdum ben ol zamân uş yine geldüm bunda ben
Yak külümi savur yile ben Ene'l-Hak didüm ahî

Ne oda yanam dagılam ne dâra çıkam bogılam
İşüm bitince yüriyem teferrüce geldüm ahî

Mun‘im oldum yoksul iken benüm oldı kevn ü mekân
Şarka vü garba ser-te-ser yire göge toldum ahî

Nitekim ben beni bildüm diledügüm Hakk'ı buldum
Korkum anı buluncadı korkıdan kurtuldum ahî

Yûnus kim öldürür seni viren alur gine cânı
Bu cânlara hükm ideni kim idügin bildüm ahî

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

İSMİ SÜBHAN VİRDİN Mİ VAR?


İsmi Sübhan virdin mi var?
Bahçelerde yurdun mu var?
Bencileyin derdin mi var?
Garip garip ötme bülbül.

Ötme bülbül, ötme bülbül,
Derdi derde katma bülbül.
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.

Bilirim aşıksın güle,
Gülün halinden kim bile,
Bahçedeki gonca güle,
Dolaşıp söz atma bülbül.

Bilirim aşıksın verde,
Cünunun var gayet serde,
Şu sinemde olan derde,
Bir de sen dert katma bülbül.

Pervaz olup uçar mısın?
Deniz derya geçer misin?
Bencileyin naçar mısın?
Sen de halin söyle bülbül.

A bülbülüm uslu musun?
Kafeslerde besli misin?
Bencileyin yaslı mısın?
Garip garip ötme bülbül.

Yunus vücudun pak derken,
Cihanda mislin yok derken,
Seher vakti Hakk Hakk derken,
Bizi de unutma bülbül.

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BAŞTAN AYAĞA DEĞİN


Baştan ayağa değin, Hak'tır ki seni tutmuş,
Haktan ayrı ne vardır, kalma güman içinde.

Bir isen birliğe gel, ikiyi bırak elden,
Bütün mana bulasın, sıdk ve iman içinde.

Girdim gönül şehrine, daldım onun bahrine,
Aşk ile gider iken, iz buldum can içinde.

Bu izimi izledim, sağım solum gözledim,
Çok acayipler gördüm, yoktur cihan içinde.

Yunus senin sözlerin, manadır bilenlere,
Söylenecek sözlerin devri zaman içinde.

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BU DERVİŞLİK YOLUNA


Bu dervişlik yoluna aşk ile gelen gelsin,
Ya dervişlik neydiğin bir zerre duyan gelsin.

Hele biz işbu yola, gelmedik riya ile,
Bu melametlik donun bizimle giyen gelsin.

Gözüyle gördüğünü örte eteği ile,
Bu yol çok ince yoldur, yüreği döyen gelsin.

Büyük küçük erenler, demiş bizi sevenler,
Kayıkmasın geriye, Allah'ı seven gelsin.

Herkim sever Allah’ı rahmet kılar vallahi,
Dil sevgisiyle olmaz aşk ile göyen gelsin.

İşbu sözü diyenden bize nişan gerektir,
Söz muhtasarı budur, canına kıyan gelsin.

Yunus söz ile kimse kabilyete geçmedi,
Budur vücud der miyan, ortaya koyan gelsin.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bu dervîşlik yolına ‘ışkıla gelen gelsün
Ya dervîşlik neydügin bir zerre tuyan gelsün

Hele biz iş bu yola gelmedük riyâyıla
Bu melâmetlik tonın bizümle geyen gelsün

Göziyle gördügini örte etegiyile
Bu yol key ince yoldur yüregi döyen gelsün

Ulu kiçi erenler dimiş bizi sevenler
Kayıkmasun girüye Allah'ı seven gelsün

Herkim sever Allah’ı rahmet kılar vallahi,
Dil sevgisiyle olmaz ‘ışkıla göyen gelsün

İş bu sözi eydenden bize nişân gerekdür
Söz muhtasârı budur cânına kıyan gelsün

Yûnus söz ile kimse kabilyete geçmedi
Budur vücûd der-miyân ortaya koyan gelsün

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

MÜNKİRLER EVLİYAYA


Münkirler evliyaya Hak yoluna asidir,
O yola asi olan gönüllerin pasıdır.

Tarttık bu aşk cefasın ta erince maşuka,
Zira ki o dost benim derdimin devasıdır.

Henüz bu yer olmadan, gökler yaratılmadan,
Evliyalar vatanı padişah kalesidir.

Mevlana Hüdavendigar bize kılalı nazar,
Onun görklü nazarı gönlümüz aynasıdır.

Miskin ol yare miskin, gide senden kibir, kin,
Rüzgar gelir geçer pes kime ne kalasıdır.

Geyikli Baba Hasan söz söylemiş kendinden,
Çünkü sözü Hakk'ındır, kendinin söz nesidir?

Okuyup söz yazmadım, yanılıp da azmadım,
Yunus söyler Hak sözü, kim bildi bilesidir.

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

EY PADİŞAH, EY PADİŞAH


Ey padişah, ey padişah, her dem işin düze gelir,
Dünya onun bostanıdır, sevdiğini üze gelir.

Yavuzluk eyleme sakın, ecel sana senden yakın,
Nicelerin aslın kökün, yurt eyleyip boza gelir.

Sen orda varırsın orda, çok hazırlık yap gel burda,
Canlar baki değil tende, de birkaç gün geze gelir.

Sorucu gelir yer yırtıp, sorar Tanrı’n kimdir diye,
İşbu canım onu duyup, kemiklerim sıza gelir.

Ey Tanrı'yı bir bilenler, can Hakk'a kurban kılanlar,
Ölü değildir bu canlar, aşk gölünde yüze gelir.

Ben gördüm erenler uçtu, aşk kadehin dolu içti,
Hak katında nazı geçti, şöyle yüzü yere gelir.

Erenlerin kulu isen, ölümün anadur Yunus,
Nic’erenler geldi geçti, nöbet şimdi bize gelir.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

İy pâdişâh iy pâdişâh her dem işin düze durur
Dünyâ anun bostânıdur sevdügini üze durur

Yavuzlık eyleme sakın ecel sana senden yakın
Niçelerün aslın kökin yord eyleyüp boza durur

Sen anda varursın anda çok yarag eylegil bunda
Cânlar bâkî degül tende di bir kaç gün geze durur

Sorucı gelür yir yırtup sorar Tanrı'n kimdür diyü
İş bu cânum anı tuyup sünüklerüm sıza durur

İy Tanrı'yı bir bilenler cân Hakk'a kurbân kılanlar
Ölü degüldür bu cânlar ‘ışk gölinde yüze durur

Ben gördüm erenler uçdı ‘ışk kadehin tolu içdi
Hak katında nâzı geçdi şöyle yüzi yire durur

Erenlerün kulıyısan ölümün ana tur Yûnus
Niç'erenler geldi geçdi nevbet şimdi bize durur

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

YORT EY GÖNÜL


Yort ey gönül sen bir zaman, asude fariğ hoş yürü,
Korkma kayıkma kimseden, gussa ve gamdan boş yürü.

Hakikate bakar isen, nefsin sana düşman yeter,
Var şimdi o nefsin ile vuruş tokuş savaş yürü.

Nefstir eri yolda koyan, yolda kalır nefse uyan,
Ne işin var kimse ile, nefsine kakı buş yürü.

Diler isen bu dünyanın şerrinden olasın emin,
Terkeyle bu kibri kini, hırkaya gir derviş yürü.

İster isen bu dünyada ebedi sarhoş olasın,
Aşk kadehin dolu götür on iki ay sarhoş yürü.

Kimsenin bağına girme, kimsenin gülünü derme,
Var kendi maşuğun ile bahçede el alış yürü.

Gönüllerde iğ olma sen, mahfillerde çiğ olma sen,
Çiğ nesnenin ne tadı var, gel aşk oduna piş yürü.

Yunus şimdi hoş söylersin, dilin ile serheylersin,
Halka nasihat satınca, er ol yolunca hoş yürü.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Yort iy gönül sen bir zamân âsûde fârig hoş yüri
Korkma kayırma kimseden gussa vü gamdan boş yüri

Hakîkate bakarısan nefsün sana düşmânyiter
Var imdi ol nefsünile vuruş-tokuş savaş yüri

Nefsdür eri yolda koyan yolda kalur nefse uyan
Ne işün var kimseyile nefsüne kakı buş yüri

Dilerisen bu dünyenün şerrinden olasın emîn
Terk eyle bu kibr ü kîni hırkaya gir dervîş yüri

İsterisen bu dünyede ebedî serhoş olasın
‘Işk kadehin tolu götür yıl on'ki ay serhoş yüri

Kimse bâgına girmegil kimse güline dirmegil
Var kendü ma‘şûkunıla bâgçede el alış yüri

Gönüllerde ig olmagıl mahfillerde çig olmagıl
Çig nesnenün ne dadı var gel ‘ışk odına biş yüri

Yûnus imdi hoş söylersin dilün ile şerh eylersin
Halka nasîhat satınca er ol yolunca hoş yüri

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

SENİNLE BİRLİĞİM


Seninle birliğim senden ırılmaz,
Hayat seninledir sensiz dirilmez.

Gözüm içinde sensin bile bakan,
Eğer sen bakmasan yolum görünmez.

Benim münacatım senden yanadır,
Sana varır yolum, sensiz varılmaz.

Sen ayrı, ben seni nerde bulayım?
Sensiz bu hak nefes ömrüm sürülmez.

Varlığım sendedir ben bir aletim,
Sun ıssı sunmasa alet kurulmaz.

Alet ve hareket kamu senindir,
Onun çün işine kımse karılmaz.

Sefer kılsam bana yoldaş olursun,
Karar etsem yine sensiz durulmaz.

Birlikten öteye hiç serikim yok,
Kim noksan er göre hükmün yuyulmaz.

Alem halkı zebun emrin içinde,
Kimdir ki kulluğa boyun burulmaz.

Bu ben ben dediğim eğer ben isem,
Bu benliğim bana niçin verilmez?

Yarenler saladır, kapı açıktır,
Bu kapıya gelen mahrum sürülmez.

Yunus bu tevhide gark oldu gitti,
Geri gelmekliğe aklı dirilmez.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Senünle birligüm senden ırılmaz
Hayât senünledür sensüz dirilmez

Gözüm içinde sensin bile bakan
Eger sen bakmasan yolum görinmez

Benüm münâcâtum senden yanadur
Sana varur yolum sensüz varılmaz

Ben beni senden ayru kanda bulam
Ki sensüz Hak nefes ‘ömrüm sürilmez

Varlıgum sendendür ben bir âletven
Sun‘ ıssı sunmasa âlet kurılmaz

Âlet ü hareket kamu senündür
Anunçün işüne kimse karılmaz

Sefer kılsam bana yoldaş olursın
Karâr itsem yine sensüz turılmaz

Birligünden öte hîç şerîkün yok
Kim noksân irgüre hükmün yoyılmaz

‘Âlem halkı zebûn emrün içinde
Kimdür ki kullıga boynı burılmaz

Bu ben ben didügüm eger ben isem
Bu benligüm bana niçün virilmez

Yârânlar saladur kapı açukdur
Bu kapuya gelen mahrûm sürilmez

Yûnus bu tevhîde gark oldı gitdi
Girü gelmeklige ‘aklı dirilmez

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BU DEM YÜZÜM SÜRE DURAM


Bu dem yüzüm süre duram, her dem ayım yeni doğar,
Her dem bayram olur bana, yazım kışım yenibahar.

Bulutlar gölge edemez benim ayım ışığına,
Hem gedilmez doluluğu, nuru gökten yere doğar.

Onun nuru karanlığı sürer gönül hücresinden,
O karanlık ile o nur bir hücreye nasıl sığar?

Evvel ay nice doğduysa ayrık dolanmadı asla,
Eksilmedi ömrü onun her kime kim kıldı nazar.

Ben ayımı yerde gördüm, ne isterim gökyüzünde,
Benüm yüzüm yerde gerek, bana rahmet yerden yağar.

Sözüm ay gün için değil, sevenlere bir söz yeter,
Sevdiğim söylemez isem, sevmek derdi beni boğar.

Onun vasfın söyler isem halk maşuğu öğer sanır,
Hacet değil öğmek onu, kendi nurun kendi öğer.

N'ola Yunus sevdi ise, çoktur seni seviciler,
Sevenleri gördü idi, onun için boyun eğer.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bu dem yüzüm süre turam her dem ayum yini togar
Her dem bayram durur bana yayum kışum yini bahâr

Bulut gölge kılmayısar benüm ayum ışıgına
Hem gedilmez tolulugı nûrı gökden yire dogar

Anun nûrı karanuyı sürer gönül hücresinden
Pes karanulık nûrıla bir hücreye nite sıgar

Evvel ay niçe dogdıysa ayruk dolanmadı hergiz
Eksilmedi ‘ömri anun her kime kim kıldı nazar

Ben ayumı yirde gördüm ne isterem gök yüzinde
Benüm yüzüm yirde gerek bana rahmet yirden yagar

Sözüm ay gün içün degül sevenlere bir söz yiter
Sevdügüm söylemezisem sevmek derdi beni bogar

Anun vasfın eydürisem halk ma'şûkın öger sanur
Hâcet degül ögmek ana kendü nûrın kendi öger

N'ola Yûnus sevdiyise çokdur Hakk'ı seviciler
Sevenleri gördiyidi anun içün boynın eger

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

BUNDAN BERİ GÖNÜLDÜM


Bundan beri gönüldüm, dost ile bile geldim,
Ben bu aleme çıktım, bir acep hale geldim.

O dost açtı gözümü, gösterdi kendözümü,
Gönüldeki razımı, söyledim dile geldim.

Gör ne yuvadan uçtum, bu halka sırrım açtım,
Aşk tuzağına düştüm, tutuldum ele geldim.

Tuzağa düşen gülmez, aşıklar rahat olmaz,
Söylerim dilim bilmez, bir acep ile geldim.

Buraya geldim bu dem, geri ilime gidem,
Sanma ki burda beni, altına mala geldim.

Değilim kilükalden, ya yetmiş iki dilden,
Halim ahvalim nedir, bu mülke sora geldim.

Ne haldeyim ne bilem, tuzaktayım ne gülem,
Bir garibçe bülbülem, ötmeye güle geldim.

Gül Muhammed teridir, bülbül onun yeridir,
O gül ile ezeli cihana bile geldim.

Mescidde medresede çok ibadet eyledim,
Aşk oduna yanarak, ondan hasıla geldim.

Kudret suret yapmadan, feriştehler tapmadan,
Alem halkı dönmeden, ileri yola geldim.

Yine Yunus’a sordum, der ki Hak nurun gördüm,
İlkyaz güneşi gibi ışıyıp doğa geldim.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Bundan beri gönüldüm dost ile bile geldim
Pes bu âleme çıktım bir aceb hâle geldim

Ol dost açtı gözümü gösterdi kendözümü
Gönüldeki râzımı söyledim dile geldim

Gör ne yuvadan uçtum bu halka râzım açtım
Aşk tuzağına düştüm tutuldum ele geldim

Tuzağa düşen gülmez âşıklar râhat olmaz
Söylerim dilim bilmez bir aceb ile geldim

Ben bunda geldim bu dem geri ilime gidem
Sanma ki bunda beni altına mala geldim

Değilim kıyl ü kalden ya yetmiş iki dilden
Hâlim ahvâlim nedir bu mülke sorageldim

Ne haldeyim ne bilem tuzaktayım ne gülem
Bir garibçe bülbülem ötmeye güle geldim

Gül Muhammed teridir bülbül d’anın yeridir
Ol gül ile ezelî cihâna bile geldim

Mescidde medresede çok ibâdet eyledim
Aşk oduna yanıban andan hâsıla geldim

Kudret sûret yapmadan feriştehler tapmadan
Âlem halkı dönmeden ileri yola geldim

Yine Yunus’a sordum aydır Hak nûrun gördüm
İlkyâz güneşi gibi mevc urup doğageldim

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı